Sinirbilim

Neden Bir Ders Yada Konferans Sırasında Aniden Uyku Bastırır?

Sevdiğimiz aktiviteleri yaparken ne kadar uykusuz da olsak canlı hissederiz. Ancak bunun tam tersi olan durumlarda ise gözlerimizi açık tutmak dünyanın en zor işidir. Ders dinlerken ya da bir toplantı esnasında kaçınılmaz bir sondur uykunun bastırması. Peki ama neden uykuya karşı koyamıyoruz?

Aslında açıklaması oldukça basit. Sonuçta hepimiz bazı alışkanlıklara sahibiz. Çoğumuzun en sevdiği günlük alışkanlıklardan bir tanesi de sıcak, loş bir odada yani yatak odamızda kendimizi uykuya teslim etmektir. Vücudumuz zamanla belirli çevresel ipuçlarına alışır. Sonrasında da bunlara doğal olarak tepki verir. Bu nedenle, bir sınıfın ya da salonun loş arka kısmı veya rahat bir sandalye aslında sandığımızdan daha fazla uyku düzenimizle ilişkilidir. Ancak elbette ani uyku bastırmasının daha bilimsel arka plan nedenleri de vardır.

Ani Uyku Bastırması Neden Gerçekleşir?

Işıklandırmanın iyi olmadığı ortamlarda ani uyku bastırması temelde güneş ışığı bileşenlerinden biri olan mavi ışığın eksik olmasıdır. Araştırmalar, mavi ışığın doğal olarak zihnimizi uyardığını ve vücudumuza uyanmasını söylediğini göstermiştir. Beynimizde uyku-uyanıklık döngüsünü yöneten üst kiyazmatik çekirdek (SCN), gözdeki retinadan aldığı mavi ışık sinyalleriyle vücudumuzu uyanık tutar. Ortamdaki mavi ışık miktarı azaldıkça SCN, vücudu uyku periyoduna yönlendirmeye başlar.

ani uyku bastırması
Ani uyku bastırması öğrencilerin çok sık karşılaştıkları bir durumdur.

Karanlık bir odada bir projektör eşliğinde bir şeyler dinleme durumunda ise işler daha da kötüleşir. Dinlediğimiz konu ilgi çekici olsa bile uykuya teslim olmamak artık neredeyse imkansız hale gelecektir. Ancak üst kiyazmatik çekirdeklerin uyarılması beynimizi ve vücudumuzu uyanık tutmanın yalnızca bir yoludur. Beklenmedik uyku bastırmasını önlemek için fiziksel ve zihinsel uyaranlar da çok önemlidir.

Bunun nedenini aslında düşündüğünüz zaman anlamak kolaydır. Mesela beden dersinde hiç uykumuzun gelmesi gibi bir sorun ile hiç karşılaşmayız. Veya bir seminerde hararetli bir tartışmaya dahil olduğumuzda da uykudan eser kalmaz. Bununla birlikte, hareket etmediğimiz, konuşmadığımız ortamlarda beyin için zayıf, tek yönlü bir uyaran kaynağı mevcuttur.

Aslında Her şey Beynimizin İçinde Olup Bitiyor

Nükleus akkumbens, korpus striatumun sınırında bulunur. Beyinde iki yarım kürede de bulunmaktadır. Bu çekirdeğin yapısında birçok dopamin reseptörü vardır ve bu reseptörler farklı kognitif süreçlerin işleyişinde rol alır. Nükleus akumbens, beyin sapındaki nörotransmitter merkezinden salınan dopaminin hedefi olup, haz alma ve bağımlılık ile ilişkili beyin bölümüdür.

Beynimizde ödül ve ceza olarak adlandırılan bulunduğumuz ruh hallerine ya da yaptığımız olaylara göre şekillenen bazı bölgeler bulunur. Bu ödül sisteminin bir parçası olan Nükleus akkumbens olarak adlandırılan bölge de aynı zamanda uykuyu tetikler.

Adenozin adlı molekül, enerjimiz düştüğünde salgılanmaktadır. Sonrasında, adenozin reseptörleri bunu algılar ve uykumuz gelir. Nükleus akumben’de ise A2A denilen adenozin reseptörlerinin sahte bir versiyonu bulunur. Enerjimiz düşmemiş bile olsa bizi motive etmeyen, zevk vermeyen bir durumda bu reseptörler aktive olacak ve sonrasında da uyku hali yaratacaktır.

Neden Bir Ders Yada Konferans Sırasında Aniden Uyku Bastırır?

Bu nedenle ders dinlemek, yolculuk yapmak gibi uyaran miktarının düşük olduğu yani sıkıcı olabilen durumlarda uykumuz gelir. Kahve ve çay aracılığıyla alınan kafein molekülleri, A2A reseptörlerini engelleyerek uyanık kalmaya yardımcı uyaran görevi görür.

Uyku Bastırmasının Engellemenin Bir Yolu Var mı?

Buraya kadar okuduysanız, anlamış olacağınız gibi aslında bu uyku bastırmasının nedeni her zaman ders ya da anlatılan konunun sıkıcı olmasına bağlı değildir. Çevre koşulları hayatımızı, uyku düzenimizi fazlasıyla etkiliyor. Anlaşılan, uyanık kalmak istiyorsak, o anki durumun, bizi motive eden taraflarına odaklanmaya çalışmak lazım. Aydınlatmaya da dikkat etmemiz gerekiyor elbette. Beynimizin kimyasının davranışlarımızı kontrol etmesi gibi, biz de davranış şeklimizi değiştirerek beyin kimyamızı kontrol altına alabiliriz belki de.

Sonucunda çoğu zaman yeterli uykumuzu alamadan yeni bir güne başlarız. Bu durumda kahve gibi uyarıcılar aracılığı ile kendimizi uyanık tutmaya çalışırız. Kahve içmek enerji düzeyinizi yapay olarak yükselterek sizi geçici olarak canlandırsa da bunun bir de geri tepme etkisi vardır. Bu nedenle sürekli ani uyku bastırması durumu ile mücadele ediyorsanız yaşam biçiminizi gözden geçirmeniz gerekecektir. Belli ki vücudunuz daha fazla uyku istemektedir. Sonucunda da bununla mücadele etmeye çalışmanın bir anlamı yoktur!

Yazının devamında ayrıca göz atmak isterseniz. Askeri Uyku Ve 4-7-8 Tekniği: Fenomenlerin Gözdesi Uykuya Dalma Yöntemleri


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Why Do We Fall Asleep When We’re Bored?; Yayınlanma tarihi: 29 Eylül 2017; Bağlantı: https://neurosciencenews.com/
  • Oishi, Y., Xu, Q., Wang, L. et al. Slow-wave sleep is controlled by a subset of nucleus accumbens core neurons in mice. Nat Commun 8, 734 (2017). https://doi.org/10.1038/s41467-017-00781-4

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu