Kampüs

Matematik Becerisi İle Satranç Yeteneği Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?

İlk bakışta satranç ve matematik birbirinden bağımsız iki disiplin gibi görünecektir. Bununla birlikte, matematik ve satranç arasında çok sayıda beklenmedik bağlantı vardır. Bu nedenle ikisi de aynı eğilimlere sahip insanların ilgisini çeker. Bir çok matematikçinin satranç sevmesi ve bir çok satranç şampiyonunun da matematikçi olması aslında bunun sonucudur.

İki satranç şampiyonu, Emanuel Lasker (sol) ve Max Euwe (sağ) aslında matematikçiydi.

Satranç aslında yüzyıllar içinde gelişen bir matematik oyunudur. Satranca benzeyen en eski oyun, altıncı yüzyılda Hintli bir filozof tarafından tasarlanan, dört ordu arasında oynanan bir masa oyunu olan Shaturanga’dır. Orijinal versiyon, altmış dört kareden oluşan bir tahtada oynanır. Dört oyuncunun her birinin kral tarafından kontrol edilen bir ordusu olur. Diğer parçalar arasında da piyonlar, şövalyeler ve bir fil vardır.

Shaturanga

Oyunda, her oyuncunun hamlelerini belirlemek için zar atılırdı. Ancak daha sonra, zarlar ortadan kaldırılacak ve oyunun yeni versiyonu Shatranj olarak adlandırılacaktı. Devamında da yıllar içinde gelişimine devam edip, günümüz satrancını oluşturacaktı.

Matematik ve Satranç İlişkisi

satranç
Asırların oyunu olan satranç, temel mekaniklerinin öğrenmesi kolay ama ustalaşması yıllar alan bir oyundur. Oyuncular tüm hamlelerini rakip şahı kıskaç altına almak ve aynı zamanda kendi şahlarını korumak üzerine yaparlar. Görünüşte mütevazi olan bu oyun, matematiksel açıdan bakılmaya başlandığında her hamleyle birlikte daha da korkunçlaşmaya başlar.

Satranç son derece matematiksel bir oyundur, çünkü başarılı olmanın tek yolu oyundaki her taş için çeşitli potansiyel hareketleri belirlemektir. Matematiği bir oyuna bağlamanın yaygın bir yolu olasılıktır. Poker ve barbut gibi popüler oyunlar, olasılık kavramları ile çok derinlemesine analiz edilebilir. Bunun nedeni, bu oyunlarda işin içine şansın ve eksik bilgilerin ( kapalı bir kart gibi) karışmasıdır.

Ancak satrançta rastlantıya yer yoktur. Bu nedenle her durum için en iyi hareketi tam olarak bilemeyiz. Aslında Claude Shannon olası satranç oyunlarının sayısını 10120 olarak belirlemişti. Bu tüm satranç oyunlarının sayısının bilinen evrendeki atom sayısından yani 10 81‘den bile fazla olduğunu gösterir. Bu da modern hesaplama araçlarımızın kapasitesinin çok ötesindedir. Daha fazlası için: Kaç Farklı Satranç Oyunu Mümkündür? Shannon Sayısı Nedir?

Matematik Becerisi İle Satranç Yeteneği Arasındaki İlişki Nedir?

Araştırmalar, satranç oyuncularının daha yüksek bilişsel yeteneklere sahip olma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Ancak bu, satranç eğitiminin bilişsel yetenekleri geliştirdiği anlamına mı geliyor? Satranç oyuncusu klişesi zeki, mantıklı ve matematiği iyi olan kişidir. Bu nedenle, dünyanın dört bir yanındaki pek çok ebeveyn, çocuklarının zeka düzeylerini artırmaya yardımcı olabileceği umuduyla, çocuklarını satranç oynamaya yönlendiriyor.

Ancak satrancın harika bir matematiksel oyun olmasının dışında, satranç oynamanın sizi daha akıllı yapacağını gösteren herhangi bir kanıt var mı? Genel bilişsel yetenek ile satranç becerisi arasında bir ilişkinin varlığı açık olsa da, bunun nedeni zeki insanların satranç oyununa daha yatkın olmaları mı, yoksa satranç oynamanın insanları daha akıllı yapması mı?

Satranç oynamanın sizi daha akıllı yaptığı fikri şu çerçevede şekillenmektedir. Satranç konsantrasyon ve zeka gerektirir. Sonucunda matematik için de aynı genel beceriler gereklidir. Bu nedenle satranç oynamak matematik becerilerini geliştirecektir.

Satranç Ve Zeka Gelişimi Arasında Bir İlişki Mevcut Değildir

Aslında bu konu etrafında geniş bir literatür mevcuttur. Geçtiğimiz yıllarda da araştırmacılar Giovanni Sala ve Fernand Gobet bir meta-analizde mevcut kanıtları gözden geçirmişlerdi. Yazarlar devamında, satranç oynayan gruplar için önemli bir etki varmış gibi görünse de, literatürün büyük çoğunluğunun aktif bir kontrol grubuna sahip olmadığını bulmuşlardır.

Başka bir deyişle, satranç eğitimi, satranca alternatif olamayacak etkinliklerle karşılaştırılmıştı. Bu nedenle olumlu etkiler büyük ölçüde plasebo etkisi olarak bilinen durumla ilgiliydi. Bu nedenle de araştırmacılar uygun kontrollerle kendi deneysel analizlerini yapmaya karar verdiler.

İlk deneyde 233 üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencisine 25 saatlik satranç eğitimi verildi ve matematiksel problem çözme görevleri test edildi. Karşılaştırılan üç grup vardı: satranç oynayanlar, dama oynayanlar (aktif kontrol grubu) ve pasif kontrol grubu. 

Bu gruplar arasında nihayetinde yapılan ölçümlerde matematik becerilerinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık ortaya çıkmayacaktı. Konu hakkında başka öğrenci grupları ile benzer çalışmalar yapılsa da satranç eğitimi ve matematik becerileri arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmadı.

Bu arada bu araştırmalar yanıltıcı olmasın. Satranç oynamak son derece entelektüel bir uğraşıdır. Ancak satrancın çocukların bilişsel becerilerini ve genel akademik başarılarını geliştirmesini beklemek inandırıcı değildir. Arka planda araştırmalarla desteklenmemektedir.

Bu durum biraz da bulmaca ve zeka oyunları çözerek akademik başarıyı ve zeka düzeyini arttırmaya benzer. Bu nedenle çocuklarınıza satranç oynatın. Ancak sadece satranç oynayarak akademik ve bilişsel becerilerinin gelişeceğini beklemeyin. Yazının devamında “Bulmaca Çözmek Ve Beyin Egzersizleri Sizi Daha Akıllı Yapmaz!” başlıklı yazımıza da göz atmanızı öneririz.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu