Mühendislik ve Teknoloji

Robot Teknolojisinin Önünde Duran İki Önemli Engel

Yıllar boyunca insanlar kendi işlerini yapabilen robotlara ilgi duydular ve bu ilgilerini birçok kurgu eserde konu aldılar. Böylelikle zamanla robotlar bilimkurgunun en temel ögelerinden biri haline geldi. Günümüzde ise artık onlardan “kurgu” olarak bahsetmiyoruz. Robot teknolojisi üzerine milyonlarca para akıtılıyor ve dünyanın birçok yerinde çalışmalar yürütülüyor. Buna rağmen akıllı olarak nitelendirebileceğimiz robotlar hala gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmedi. Bunun nedeni olarak robot teknolojisinde karşılaşılan birkaç farklı zorluk var. Bu yazımızın devamında bu zorluklardan ikisini inceleyeceğiz.

En Temel Sorun: Zeka ve Sağduyu Farkı

Robot teknolojisi önündeki engellerden ilki robotların sağduyudan yoksun olmasıdır. Bu noktada kavram karmaşasını önlemek için zeka ve sağduyu arasındaki farkı anlamakta yarar vardır. Sağduyu deneyimlerimiz aracılığı ile yaptığımız mantıksal çıkarımlardır. Zeka ise bilgi ve becerileri kazanma ve uygulama becerisi olarak tanımlanır. Havanın koyu renkli bulutlarla kaplandığını görüyor ve yağmur yağabileceği sonucuna varıyorsanız, bu sağduyu örneğidir. Diğer yandan yağmurun oluşma evrelerini ve bulutların koyu renklerinin nedenlerinin taşıdıkları su damlacıkları olduğunu biliyorsanız ve bu nedenle yağmur yağacağı sonucuna varıyorsanız, bu bir zeka örneğidir.

Sağduyu

Babalar oğullarından daha yaşlıdır, ateşe dokunmak canımızı yakacaktır, aslanlar uçamazlar, balinalar ise kuş kafesine sığmazlar. Tüm bu ifadeler insanların yani bizlerin sağduyu yetenekleriyle ulaştıkları mantıksal çıkarımlara birer örnektir. Bu gerçekleri kanıtlama çabası gütmeden yaşadığımız deneyimler aracılığıyla biliriz. Örneğin balinaların büyüklüğü karşısında kuş kafesinin küçüklüğünü gördüğümüzde bu ikisi arasında bir bağlam kurarak balinaların kuş kafesine sığmayacağını veya kuşların balinalar kadar büyük olmadığı sonucuna varırız.

İnsanlar doğuştan bu tür mantıksal çıkarımlar yapmalarına olanak sağlayan sağduyu yeteneklerine sahiptirler. Daha küçükken soba elimizi yaktığımızda diğer sıcak cisimlerinde elimizi yakabileceği mantıksal sonucuna ulaşırız. Sağduyu yeteneğimiz bizi öğrenebilen robotlardan ayıran en önemli özelliklerimizdendir. Bir robot sobanın insanın elini yakacağını öğrenir. Ancak robotlar bu bilgiyle diğer sıcak cisimlerinde aynı etkiye neden olacağı çıkarımını kendi başlarına yapamazlar. Çünkü bu robotlar bu bilgiyi insanların edindiği gibi deneyimlerle edinmemişlerdir. Onlara bu bilgi sonradan öğretilmiştir. Bu yüzden de robotların 5 yaşındaki bir çocuğun yapabildiği mantıksal çıkarımlara ulaşması bile oldukça fazla data yani bilgi gerektiren zorlu ve uğraştırıcı bir süreçtir.

Anlamlandırma

Robotlar sahip oldukları donanımlara göre bizden daha iyi görebilirler ve duyabilirler. İsterseniz dünyadaki en keskin gözlere ve kulaklara sahip insan olun yine de kızılötesi ve morötesi ışınları göremez veya infrasonik ve ultrasonik sesleri duyamazsınız. Fakat robotlar bu üstün görme ve işitme donanımlarına rağmen duyduklarını ve gördüklerini insanlar kadar başarılı yorumlayamazlar.

Örneğin biz bir sokakta yürürken etrafımızdaki nesnelerin, insanların çok hızlıca farkına varabiliriz. Mavi arabanın park halinde olduğunu, insanların karşıdan karşıya geçtiğini ve köşedeki çöp konteynerinin neredeyse tamamen dolu olduğunu anlamlandırmamız bizim için oldukça basit ve olağan bir süreçtir. Lakin bizim için basit olan bu süreç robotlar için bir o kadar karmaşıktır. Çünkü onların gördükleri çizgiler, yuvarlaklar, elipsler, dikdörtgenlerden ibarettir. Onlar çöp konteynerini birbirine bağlı geometrik şekiller olarak görür. Sonrasında eğer kendisine bu tür bir cismin çöp konteyneri olacağı tanımlanırsa, gördüğü şekiller karmaşasının bir çöp konteyneri olduğu sonucuna varır.

Sokakta yürüdüğümüz sırada birinin çöp konteynerina çarpıp onu düşürdüğünü ve konteynerin içindeki çöplerin yere saçıldığını düşünelim. Bizim için bu olayı yorumlamak oldukça kolaydır. Sonuçta yere düşen çöp konteyneri, otuz saniye önce ağzına kadar dolu olan ile aynıdır. Fakat bir robot için bu durum tamamen karmaşaya neden olur. Bu durumda robot yere düşen çöp konteynerini ve etrafa saçılan çöpleri tekrar tanımlamak durumunda kalacaktır. Çünkü ilk baştaki geometrik şekiller, yatay vaziyette duran çöp konteyneri ve etrafındaki çöplerin geometrik şekilleri ile aynı değildir.

Bunun gibi bizim için oldukça sıradan olan olayları beynimiz kolaylıkla hallediyor. Ancak robotlar ise en azından günümüzde bu tür basit olayların üstesinden kolaylıkla gelemiyorlar. İlginçtir ki robotlar için de bizim için oldukça zor olan olaylar oldukça basittir. Örneğin 7 basamaklı sayıları çarpmak veya satrançtaki olasılıkları hesaplamak onlar için çocuk oyuncağıdır. Ancak Bill Gates’in de dediği gibi “Açık bir kapı ile pencere arasındaki farkı anlamak gibi basit bir şey bile bir robot için oldukça zor olmaktadır.”

Robot Teknolojisi Bu Engelleri Aşabilecek mi?

Şurası kesin ki bugün robot teknolojinde bulunduğumuz konum 20 yıl önceki konumumuzdan daha iyi. Robotlara anlamlandırma becerisi kazandırma üzerinde günümüzde hali hazırda görüntü işleme ve makine öğrenmesi başlıkları altında birçok çalışma yapılıyor. Bu engelin önümüzdeki yıllar veya on yıllar içinde aşılmasını beklemek hayalperestlik olmaz.

Robotların sağduyuya sahip olmasını sağlayabilmek ise biraz daha karmaşık bir durum. Sonucunda bunu başarmak için önce insan beyninin sağduyuyu nasıl geliştirdiğini kapsamlı bir şekilde irdelemek gereklidir. Sonrasında ise bir robota sağduyu kazandırmanın yollarını bulunmalıdır. Gene de tüm bunlara rağmen robotların sağduyuya sahip olabilmesi bilimsel açıdan mümkündür. Lakin robotların sağduyuya sahip olması insanların aksine hayati bir önem taşımamaktadır. Robotlar sağduyu geliştiremese bile robotlara herhangi bir durumda ne yapabileceklerini veya neyin neye yol açabileceğini öğretmek veya onların kendi öğrenmesini sağlayabilmeyi engelleyen herhangi bir fizik yasası yoktur. Günümüzde bu durum oldukça büyük bir data yani bilgi isteyen zorlu bir süreçtir. Gelecekte bu kadar zor olmayabilir.

Sağduyulu ve Anlamdırabilen Makineler

Belirttiğimiz engeller aşıldığında insanlar gelecekte çevrelerindekileri anlamlandırabilen ve sağduyulu robotlara sahip olabilir. Bu tür robotlar siz onlara “kahve” diye seslendiğinizde duyduklarını anlamlandırıp size ideal bir sıcaklıkta bir kahve hazırlayabilirler. Üstelik sizin komutunuza gerek olmadan sizin uykulu olduğunuzun farkına varıp kahveye ihtiyaç duyabileceğiniz sonucunu çıkartabilirler. Size günün akşam saatlerinde kar yağma ihtimaliyle ilgili oldukça iyi tahminlerde bulunabilirler. Bir araba kazasındaki parçalanmış arabaları tanımlayabilir ve kazanın yıkıcı etkilerinin farkına varıp mantıksal bir çıkarım sonucu uçak ve motor kazalarının da yıkıcı etkilerinin olabileceği sonucuna varabilirler. Hatta sağduyuları ve anlamlandırma becerileri sayesinde bu tür kazaların sonucunu görmeden olmasını engelleyebilirler. Bu tür yani anlamlandırma ve sağduyu yetkisine sahip olan olan robotlar, hayatımızın birçok yönünde bize büyük kolaylıklar sağlayabilirler.

Sonuç Olarak:

Robot teknolojisi ile ilgili gelişmeler bilgisayar çağının başlamasıyla oldukça hız kazandı. Fakat, bu teknolojinin önünde aşılması gereken engeller var. Bu engellerden ikisi robotların gördüklerini, duyduklarını anlamlandıramaması ve sağduyu sahibi olmamasıdır. Gelecekte bu engeller aşılabilirse sağduyu ve anlamlandırma becerisine sahip olan robotlar insanlığın en büyük yardımcılarından biri haline gelebilirler.



Kaynaklar ve ileri okumalar:

Matematiksel

Kamil Anıl

Cevaplardan çok sorulara merak duyan, bilginin yaygınlaşması için katkıda bulunmak isteyen ,eğitim hayatını ODTÜ'de sürdüren bir öğrenciyim. Ayrıca bilim ve matematiğin uçsuz bucaksız olduğuna ve herkese ulaşabileceğine inanmaktayım. Yeter ki ne kadar zaman geçerse geçsin "hala öğreniyorum" diyebilelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu