Tıp ve Sağlık

Stres Nedir? Bizi Nasıl Etkiler Ve Nasıl Başa Çıkabiliriz?

Stresi hepimiz deneyimliyoruz. Ama ne olduğunu çoğumuz tam olarak bilmiyoruz.

Günümüz dünyasının baskıları ile artık hepimiz stresliyiz. Hatta buna o kadar alışkınız ki, artık sorgulamadığımız bir norm haline geldi. Ancak, birçok insan hala neden stresli hissettikleri konusunda yeterince bilgi sahibi değil ve “stres nedir?” sorusuna cevap veremiyor.

stres nedir

Stres Nedir?

Stres, başa çıkacak kaynaklara sahip olmadığımızı hissettiğimiz bir tehditle karşılaştığımızda yaşadığımız biyolojik ve psikolojik bir tepkidir. Aslına bakarsanız stres bizi güvende tutmak için bedenlerimizle uyum içinde çalışan zihnimizin yan ürünüdür. Bizden zihinsel veya fiziksel olarak talepte bulunan iç ve dış uyaranlara tepki olarak ortaya çıkar.

AlarmBir stres etkeni ile karşılaştığımızda vücudumuz savaş ya da kaç tepkisi ile tepki verir ve merkezi sinir sistemimiz harekete geçer. Bu esnada, kortizol ve adrenalin gibi hormonlar, vücudumuza stres ile mücadelede destek olması için kana karışır.
DirençVücudumuz, kaynaklarını strese karşı odaklamaktadır. Bu evrede yüksek düzeyde kortizol, norepinefrin ve epinefrin salınımı gerçekleşir.
TüketmeAdaptasyon başarılı olmaz ve stres süreklilik gösterirse telafi edici mekanizmalar yıkılır. Bu evrede artık immün sistem baskılanır, kalp, böbrek problemleri ve diğer bazı hastalıklar başlayabilir.
Bu kavram ilk olarak 1936’da Macar bir endokrinolog olan Dr.Hans Selye tanımladı. Dr.Hans, bedenin stresli durumlarda verdiği tepkiyi “Genel Uyum Sendromu” olarak tanımladı. Bu tepkiyi üç aşamada açıkladı.

Nasıl Strese Gireriz?

Özetle bu tepki, tehdit edildiğimizde vücudumuzun acil durum moduna geçmesidir ve temelinde atalarımızdan bize kalan bir mirastır. Beynimiz bazı zamanlarda hayal ile gerçeği ayırt edemez. Bu nedenle beynin, stresli hale gelmesi için bir şeyin stresli olduğunu düşünmemiz yeterlidir. Stres öznel bir fenomendir. Tehdidin gerçek olup olmadığı bazen önemli değildir. Sonuçta artık ormanda yaşamıyoruz ve her an vahşi hayvanlar ile karşılaşma riski taşımıyoruz. Ancak bu beyin açısından fark etmez. Beyin, zorlu bir toplantıya vahşi bir hayvanla olası karşılaşmada olduğu gibi yanıt verecektir!

Beynimiz ve vücudumuz bir durumun stresli olup olmadığını değerlendirir. Ve aynı zamanda değişen koşullar karşısında mevcut iç dengesini korumak ister. Bunun için strese iki farklı biçimde tepki verir. Bunlar sempatik ve parasempatik tepkilerdir.

Stres Nedir? Bizi Nasıl Etkiler Ve Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Sempatik ve parasempatik sistemler, denge içinde birlikte çalışmaktadır.

Stres anında duygular ve korkudan sorumlu amigdala, hipotalamusa mesaj göndererek vücudu tepki vermeye hazırlayan elektriksel ve kimyasal mesaj zincirini başlatır. İlk adım, sinir sistemini “savaş ya da kaç” moduna sokmaktır.

Bu amaçla böbreküstü bezlerine sinyal gönderir ve adrenalin üretimi artar. Adrenalinin kan dolaşımına karışması ani bir enerji salınımını tetikler. Kan şekeri yükselir ve yağ asitleri salınır. Bu moleküller daha sonra kan dolaşımı yoluyla kaslara ve beyne ulaşır. Gerekli olmayan bölgelerdeki kan damarları daralır, kalp atışı ve nefes alıp verme hızlanır. Duyular güçlenir ve beyin alarma geçer. Algılanan tehdit geçer geçmez parasempatik sinir sistemi kontrolü ele alır ve vücuttaki dengeyi yeniden sağlar.

stres nedir
Şaşırtıcı bir şekilde, stresle ilgili düşüncelerinizi değiştirmek, stresin üzerinizdeki etkisini de değiştirebiliyor. Avuç içlerinizin terlediğini, kalp atışlarınızın ve nefesinizin hızlandığını fark ettiğiniz zaman bunları “vücudunuzun size yardımcı olmaya çalışması” şeklinde yorumlarsanız iç tepkiniz değişiyor.

Stres Fayda da Zarar da Verme Potansiyeline Sahiptir

Genel bir kılavuz olarak psikologlar stres etkenlerini dört sınıfa ayırır. Bunlar krizler (pandemi gibi), önemli yaşam olayları (evlenme, bir akrabanın ölmesi), günlük sıkıntılar (trafik, iş) ve çevresel stres etkenleri (kirlilik, iklim değişikliği, kalabalık) ) biçimindedir.

Tüm bu olan bitenlerin neticesinde aslında küçük miktarlarda stres iyidir. Çünkü, konsantrasyonumuzu keskinleştirir ve odaklanmamıza, enerjik ve uyanık kalmamıza yardımcı olur. Stres bazen, kendimizi savunmamız ve zorlukların üstesinden gelmemiz için bize ekstra güç bile verir. Bununla birlikte, stres birikmesi beynimize ve vücudumuza büyük zararlar verir.

Uzun süreli stres vücudumuzdaki adrenalin ve kortizol seviyelerini yükseltir ve bu da kalp atış hızı, solunum ve kan basıncını artırır. Bu durum organlarımıza fiziksel baskı uygular. Bu nedenle stres altındaki insanlar uyku, odaklanma ve çalışma sorunları yaşamaya başlayacak ve sonunda sağlıklarının kötüleştiğini göreceklerdir.

1908’de geliştirilen ve Yerkes-Dodson Yasası olarak bilinen görüşe göre, bireyin
uyarılma düzeyi ile performansı arasında ilişki vardır.

Yerkes-Dodson yasası, psikolog Robert Yerkes ve John Dillingham Dodson tarafından 1908’de geliştirilmiştir. Yerkes-Dodson yasası, performans ile stres arasında bir ilişki olduğunu öne sürer. Belli bir stres seviyesinin performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğini, ancak belirli bir noktanın ötesinde performansın bozulduğunu belirtir. Dolayısıyla stres, çoğumuz için kısa vadede avantaj sağlar.

Stres uyarılmaya benzer bir işlev görür. Farklı kavramlar olmalarına rağmen aralarında pek çok örtüşme vardır ve her ikisi de vücudumuzda kaygı hisleriyle bağlantılıdır. Yerkes-Dodson yasası, zihinlerimizin ve bedenlerimizin stresle nasıl ilişki kurduğunu ve stresle nasıl başa çıktığını anlamak için yararlı bir kestirme yol sağlar. Bu nedenle Yerkes-Dodson yasası tarafından vurgulanan mekanizmaları anlamak gereklidir.

Yapmamız gereken bir görevde tembellik yapıyorsak, uyarılmamızı yapay olarak artırmak bizi harekete geçirecektir. Stresli durumlarda da  çeşitli yöntemler ile stresinizi azaltmayı deneyebilirsiniz. Ancak bu da bir yere kadar etkili olacaktır. Daha fazlası için: Yerkes-Dodson Yasası: Bu Grafik Strese Bakış Açınızı Değiştirecek!

Stres İle Nasıl Baş Edebiliriz?

Stres konusunda yeterince bilgi sahibi olduğumuza göre stres ile nasıl baş edebiliriz sorusu akla gelecektir. Bunun için pek çok öneri ile karşılaşabilirsiniz. Ancak fiziksel olarak bunlar arasında en çok işe yarayanı egzersiz yapmaktır. Çünkü egzersiz, vücudun adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının seviyelerini düşürerek stresin etkilerini azaltır. Egzersiz aynı zamanda doğal ağrı kesicilerimiz olan endorfin üretimini de uyarır. Kalp atış hızımızın yükselmesi beyinde stresli olayların neden olduğu hasarı tersine çevirecektir.

Bazı insanlar stresli zamanlarda çareyi kendilerini zarar veren faaliyetlerde arar ama nikotin, alkol, yemek ve diğer bağımlılık yapıcı maddeler sorunu çözemez. Bunun yerine birisi ile konuşmak ve başkalarına yardım etmekle uğraşmak mantıksız görünse de daha fazla işe yarar. Bunlar odak noktanızı değiştirecek ve size yeni bir amaç ve bakış açısı sağlayacaktır. Ayrıca bazı şeyleri değiştiremeyeceğinizi kabul etmek ve geleceğe dönük gerçekçi planlar yapmak, strese girme ihtimalinizi azaltabilir. Stressiz günler dileğimizle.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Helena Boschi; Why we do what we do : understanding our brain to get the best out of ourselves and others; Wiley, 2019.
  • Kelly McGonigal; Stres ile nasıl arkadaş olunur?; https://www.ted.com

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu