Toplum ve Yaşam

Toplumsal Hafıza Nedir? Matematik Bize Bu Konuda Ne Öğretebilir?

Sum: Forty Tales from the Afterlives, ismini verdiği kitabında nörolog David Eagleman bir insanın gerçekten öldüğü zamanı, unutulduğu zaman olarak nitelendirir. Eagleman’a göre, beden toprağın altında ufalansa da, ruhlar gökyüzündeki bir lobide beklemeye devam eder. Bu ruhlar ancak isimleri dünya üzerinde son kez anıldığında ebediyete kavuşmuş olur.

Aslında Eagleman’in yaptığı iş, psikologların ve sosyal bilimcilerin toplumsal hafıza olarak isimlendirdikleri hafıza türüne başka bir gözle bakmaktan başka bir şey değil.

Beynimizde gerçekleşen hatırlamak ve unutmak eylemleri arasındaki ikili ilişki belleğimizi oluşturur. Beynimizin içindeki bu ilişki, çevremizle kurduğumuz ilişkilerden de etkilenmektedir. Dolayısıyla belleğimiz bireysel olarak, sadece kendi kendimize oluşturduğumuz bir yapı değildir. Bir bütün olarak doğayla ve diğer insanlarla kurduğumuz ilişkilerin hepsi hafızamızın oluşumunda etkilidir.

Bellek tanımlarındaki en önemli parametre toplumsal çerçevelerdir. Bireylerin kendi belleklerini oluşturduğu ortam, içinde bulunduğu toplumdur. Bir bütün olarak doğayla ve diğer insanlarla kurduğumuz ilişkilerin hepsi hafızamızın oluşumunda etkilidir. 

Bu yüzden belleğimiz ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal dönüşümlerden bağımsız olarak düşünülemez. İçinde yaşadığımız çevre bizi ve yaşamımızı da şekillendirir. Bu durum Toplumsal hafıza ayrıca toplumsal bellekkolektif hafıza ve kolektif bellek olarak bilinir.

Toplumsal Hafıza Kısaca Nedir?

Toplumsal hafıza, bir grup insan tarafından hatırlanan bir şeydir. Bu tür anılar grubun belleğinde iki süreç tarafından oluşturulur ve korunur. Kimi zaman bu konular hakkında konuşan insanlar vardır. Buna iletişimsel hafıza denir. Bazen de bu bilgi fiziksel olarak kayıt altına alınır. Buna da kültürel hafıza denir.

Toplumsal hafıza bir grup insanın geçmişi nasıl hatırladığı ve unuttuğudur. Bireyler ve toplumlar, kendilerini anlama ve karar verme süreçlerini geçmiş deneyimlere dayandırırlar. Farklı milletler, kültürler ve insan grupları geçmişe dair farklı kolektif anılara sahiptir. 

Bu anılar, olayların neden olduğu ve şimdiki ve gelecekteki sorunların nasıl çözülmesi gerektiğine dair ulusal anlatıların oluşturulmasına yardımcı olur. 

Ancak, gerçekten ne kadar doğru hatırlıyoruz? Neyi unutmayı seçiyoruz? Sahte veya yanlış anıların etkisi nedir? Bir halkın ortak hafızası nesiller boyunca değişebilir. Yakın tarihli bir araştırma, hem genç hem de yaşlı Amerikalıların ABD’nin Japonya’yı bombalamasını İkinci Dünya Savaşı’nda kritik bir olay olarak listelediğini gösterdi.

Bununla birlikte, yaşlı yetişkinler (savaş sırasında hayatta olanlar) bombalamaları oldukça olumlu değerlendiriyordu. Sonucunda bu bombalar savaşı sona erdirmişti.

Ancak  genç yetişkinler ise bombalamaları olumsuz olarak değerlendirdi. Bu bombalar binlerce sivili öldürdü ve yaraladı. Ayrıca savaş zaten yakında bitecekti biçiminde yorumladı. Bu da toplumsal hafızanın sabit olmadığı ve zamanla değiştiğinin bir göstergesiydi

Nasıl Hatırlıyoruz? Ve Hangi Hızda Unutuyoruz?

Kolektif hafıza, gelişmekte olan bir araştırma konusudur. Toplumsal hafıza beraberinde toplumsal unutmayı da getirecektir. Temelinde araştırmacıların peşinde oldukları şey ise bunun nasıl gerçekleştiğidir.

Arkadaşlarınızın ve sizin tekrar tekrar dinlediğiniz favori bir albümünüz veya şarkınız var mı? Herkes yeni bir film için çıldırıyor mu? Bir araştırma makalesi alanınızda bir canlanmaya neden oluyor mu? Toplumsal hafızamızdaki bir şeyin önemini gözlemlemenin bir yolu, ona ne kadar dikkat ettiğimizi ölçmektir. 

Günümüzde eğer bir şeyden bahsediyorsak, muhtemelen onu çevrimiçi aramış olmamız gerekir. Matematik, fizik dünyasından araştırmacılar da bir şarkı, bir araştırma makalesi, bir icat veya bir spor yıldızı olsun, kolektif anılarımızın kaderinin hepsinin aynı matematiksel denklemle tanımlandığını göstermek için bunu yaptılar.

Bunun için araştırmacı Christian Candia ve ABD ve Şili’den meslektaşları, kişilerin çevrimiçi aramalarını analiz ettiler. Bunun için 1700 ünlünün Wikipedia profili, 500 bin fizik makalesi ve 1.7 milyon patentin aldığı atıfları, 33 bin şarkının dinlenme sıklığı ve 15 bin film fragmanın izlenme sayısını incelediler.

Büyük veri olarak bilinen olgunun bir parçası olan bu veri kümelerinin mevcudiyeti, araştırmacıların kültürel ürünlerin kolektif hafızalarımızda nasıl yükselip kaybolduğuna dair hipotezlerini test etmelerine izin verdi.

Toplumsal Hafıza Çalışmasından Ne Öğrenmeliyiz?

Sonuçlar ilgi çekici. Zamanla bir şeyin aldığı popülerliği azalıyor. Bu, iletişimsel bellekteki zayıflamayı temsil ediyor. Sonuçta insanlar konuşma yerine bir şeyleri aramaya yatkınlık gösteriyorlar. Ancak bu aynı zamanda kültürel bellekte de bir zayıflamaya neden oluyor. Kayıtlı bilgilerden oluşan bu bellek her zaman artıyor. Bu nedenle bir ürünün (şarkı, film, biyografi, kağıt) temsil ettiği kültürel hafızanın oranı ise azalıyor.

Kırmızı çizgi, iletişimsel bellek ile ilgili olan mor eğri ve kültürel bellekle ilgili olan mavi eğrisinin toplamıdır.

Daha önce, kolektif hafızanın zayıflaması matematiksel olarak üstel fonksiyonlarla modellenmişti. Ancak bu çalışmada araştırmacılar, iki üstel fonksiyonun toplamı olan ve bir periyot için çok hızlı bir oranda azalıp daha sonra daha yavaş bir oranda bozunmaya geçen iki üstel fonksiyon adı verilen bir şey kullandılar.

Sonucunda elde edilen verilere göre, her şey aynı zamanda aynı biçimde unutulmuyordu. İnsanlar 5-10 yıl sonra şarkılar, filmler, makaleler ve patentler hakkında konuşmayı bırakırken, sporcular hakkında çok daha uzun bir süre, yaklaşık 15-30 yıl boyunca konuşmaya devam ediyordu. ( Göz atmak isterseniz: Asıl Sorun Unutkanlık Değil Dikkat Eksikliği Olabilir)

Bu Konunun Pablo Neruda İle Ne İlgisi Var?

Neruda
Pablo Neruda, Şili’li yazar ve şair.

Yukarıda kullandığımız fotoğrafa bakıp, bu konunun Pablo Neruda ile ne ilgisi var diyeceksiniz. Aslında fazla yok. Pablo Neruda ( 1904 -1973) veya doğum adıyla Ricardo Eliezer Neftalí Reyes Basoalto, Şilili yazar ve şairdir.

Çalışmayı yürüten araştırmacılar, toplumsal hafıza zayıflamasının iki ayrı safhasını modellemek için kullandıkları ikili-üstel fonksiyonu, Şili’li yazar Pablo Neruda’nın ikili sisteme dair yaptığı şairane bir açıklaması ile kıyaslamıştı: Aşk çok kısa, unutmak ise çok uzun. Bu yüzden yazımızda onun adını da anmak istedik.

İçinde bulunduğumuz çevreye ve etrafımızda olan olaylara gösterdiğimiz ilgi ve bu ilginin devamlılığı, hatırlamak istediklerimize karar vermek suretiyle toplumun önceliklerini ve yapısını belirliyor. Dizelerin konuyla ilgisi hemen anlaşılmasa da, yapılan benzetme en azından Neruda’nın gökyüzü lobisindeki bekleyişini biraz daha uzatacak gibi duruyor.


Kaynak ve İleri Okuma: 


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Fatma Ayca Cetinkaya

Matematik alanındaki lisans derecemi Ankara Üniversitesi'nden, yüksek lisans ve doktora derecelerimi Mersin Üniversitesi'nden aldım. Mersin Üniversitesi Matematik bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu