Sinirbilim

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!

Hafızanız ne kadar güvenilir? On yıl önce bugün ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz? Bir şeyleri ne kadar iyi hatırladığınızı düşünürseniz düşünün, tüm beynimiz, sahte anılar olarak adlandırılan, hiç gerçekleşmemiş olayların anılarıyla doludur. 

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!
Herkesin her zaman sahte anıları vardır. Dünyanın en iyi hafızasına sahip olduklarını düşüneneler bile bu durumdan muaf değildir.

Bir şeyleri hatırlama konusunda harika olmanız, sizin de herkes gibi aynı türden çarpıklıklara ve kafa karıştırıcı düşüncelere yatkın olmadığınız anlamına gelmez. Ve endişe etmeyin, bilime göre bu mutlaka endişelenecek bir şey değildir.

Sahte Anılar Nedir?

Anılar aslında sadece nöron ağlarıdır. Otobiyografik anılar (hayatımızın anıları) beynin farklı bölümlerinin birbirine bağlanmasını içerir. Bu nedenle, bir anıyı yeniden yaşıyormuş gibi hissettiğinizde (kokular, görüntüler, sesler, tatlar), beynin farklı duyulardan sorumlu olan tüm bölümleri, bu büyük ve karmaşık ağın bir parçası olarak görevlendirilir.

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!
Psikologlar hafıza ile ilgili çalışmalar yapmayı sever. İşte böyle bir çalışmada psikologların elde ettiği bir sonuç hafızamızın bizi kolayca yanılttığını kanıtladı. Biz insanlar kolaylıkla geçmişe ait bir anıyı veya bir detayı yanlış anımsarız. Bunun sonucunda da sahte bir anı oluşturabiliriz.

Her an, çevremizde bir miktar duyusal uyarıma maruz kalırız. Bu bilgilerin bir kısmı kısa süreli bellekte kodlanır. Aktif olarak işlenen, ayırt edici veya duygusal olarak dikkat çekici bilgiler ise, daha sonra geri çağrılmak üzere uzun süreli belleğimizde depolanır.

Ancak sistem her zaman mükemmel biçimde çalışmaz. Mesela yaşamın ilk birkaç yılında meydana gelen deneyimlere ilişkin anıların yetişkinlikte bilinçli olarak erişilebilir olması pek olası değildir. Bunun nedeni çocukluk amnezisi olgusudur. Bebek beyni, yaşamın bu aşamasında ayrıntılı otobiyografik anıları kaydedecek kadar gelişmiş değildir.

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!
Anılar, depolanan bilgilerin ve geçmiş çağrışımların etkisiyle kimi zamanlarda karmaşık hale gelir. Beynimiz tam bir anıyı aktarmak için ihtiyaç duyduğu tüm bilgiye sahip olmadığında, hafıza boşluklarımızı zaten doğru olduğunu düşündükleri şeylere dayanan bilinçli tahminlerle doldurur. İşte o zaman hafıza geri çağırma sürecimizde işler karışır.

Benzer şekilde yetişkinlikte bir kaza veya saldırıya uğrama sonucu beyinde meydana gelen fiziksel travma, travmaya ilişkin anıların pekiştirilmesini engelleyebilir. Yaşamın ilerleyen dönemlerinde yaşanan diğer travmatik deneyim türlerine ilişkin anılar bile çarpık ve eksik olabilir.

Bu gibi durumların devamında, uzun süreli bellekten bilgiyi geri çağırmak zorunda kaldığımızda, zihin çoğu zaman biz farkında olmadan boşlukları otomatik olarak dolduracaktır. Bu nedenle hatırladığımız şey çoğu zaman aslında yaşanan şey ile aynı olmaz. 

Araştırmacılar sahte anıların, genellikle bir şüphelinin yanlış tanımlanması veya polis sorgulamaları sırasında yanlış hatırlamalar nedeniyle oluşan yanlış mahkumiyetlerin önde gelen nedenlerinden biri olduğunu gösteriyor.

Sahte Anıların Gücü: Mandela Etkisi

Araştırmalar, travma, depresyon veya stres geçmişi olan kişilerin sahte anılar üretme olasılığının daha yüksek olabileceğini gösteriyor. Diğer bir deyişle olumsuz olaylar, olumlu veya nötr olanlardan daha fazla sahte anılar üretir. Sahte anıların varlığı, çok çeşitli yöntemlerin kullanıldığı, iyi kontrol edilen yüzlerce bilimsel çalışmada gösterilmiştir.

İlginç bir biçimde çok sayıda insanın aynı şeyin doğruluğunu iddia etmesi bile, bir anının gerçek bir anı olduğunu garanti etmez. Aslına bakarsanız sahte anılar Mandela Etkisi adı verilen başka bir şeye de neden olur. Mandela etkisi, büyük bir insan kitlesinin bir olayın gerçekleşmediği halde meydana geldiğine inandığı bir durumu ifade eder.

“Mandela Etkisi” terimi ilk olarak 2009 yılında Fiona Broome tarafından ortaya atıldı. Kendisi katıldığı bir konferansta, Nelson Mandela’nın 1980’lerde Güney Afrika’daki bir hapishanede ölümünün onu nasıl etkilediğini anlattı. Ancak Nelson Mandela 1980’lerde bir hapishanede ölmedi. Mandela 1990’da hapishaneden çıktı ve 1994’te Güney Afrika’nın başkanı oldu. 2013 yılında doğal biçimde vefat etti.

Sonuç olarak

Gördüğünüz gibi anılarımız genellikle düşündüğümüz kadar güvenilir değildir. Çok iyi anılara sahip olan kişilerde bile sahte anılar oldukça kolay bir şekilde oluşabilir. Sahte anılar kulağa bir kusur gibi gelse de tam olarak öyle değildir. Aslında bu anılar insan olmanın temel bir parçasıdır. Sahte anılara sahip olduğumuz gerçeği, beynimizin yaratıcılığının ve bilgiyi sürekli, yaratıcı bir şekilde yeniden birleştirme yeteneğinin bir kanıtıdır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • What Experts Wish You Knew about False Memories. Yayınlanma tarihi: 8 Ağustos 2016; Bağlantı: What Experts Wish You Knew about False Memories
  • Loftus, Elizabeth F. et al. “Who remembers best? Individual differences in memory for events that occurred in a science museum.” Applied Cognitive Psychology 6 (1992): 93-107.
  • We all have false memories. Here’s how yours are made. Yayınlanma tarihi: 26 Temmuz 2023. Kaynak Site BBC. Bağlantı: We all have false memories. Here’s how yours are made
  • Patihis L, Frenda SJ, Loftus EF. False memory tasks do not reliably predict other false memoriesPsychology of Consciousness: Theory, Research, and Practice. 2018;5(2):140-160. doi:10.1037/cns0000147
  • Mendez MF, Fras IA. The false memory syndrome: experimental studies and comparison to confabulations. Med Hypotheses. 2011 Apr;76(4):492-6. doi: 10.1016/j.mehy.2010.11.033. Epub 2010 Dec 21. PMID: 21177042; PMCID: PMC3143501.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu