Evrenin Sanat Harikaları: Nebulalar

Nebula (Bulutsu) uzayda bulunan ve geniş alanlara yayılmış olan gazlar, toz, hidrojen, helyum ve diğer iyonize gazlardan oluşan bulutsu yapılara verilen isimdir. Doğumlarından genelde patlayarak biten sonlarına kadar, yıldızlar evrende gizemli izler bırakır. İşte bu izlerin en muhteşem görüntüleri.

Uzaydaki Etkileyici Bulutsular

NGC 6543 – Kedi Gözü Nebulası

Kedi Gözü Bulutsusu, uzay boşluğunda Dünya’mızdan üç bin ışık yılı uzaklıkta yer almakta. Bu karmaşık yapının içinde 11 veya daha fazla eşmerkezli gaz kabuğu, yüksek hızlı gaz akımları ve gaz düğümleri bulunuyor. Yıldız dışarıya doğru madde saldığında, her 1.5 yılda bir ortaya çıkan bu halkaları oluşturuyor. Her madde çıkış dalgası Güneş Sistemi’mizdeki tüm gezegenlerin toplamı kadar kütle içeriyor ve Kedi Gözü Bulutsusu ilk gözlemlenmesinden bu yana genişlemeye devam ediyor.

NGC 6751 – Işıldayan Göz Nebulası

NGC 6751, yani ‘Işıldayan Göz Bulutsusu’nu gösteren bu renkli Hubble görüntüsü, karmaşık özelliklere sahip klasik bir gezegenimsi bulutsu için iyi bir örnektir. 2000 yılının Nisan ayında Hubble’ın yörüngedeki 10. yıl dönümünü kutlamak için seçilen bu görüntü, Hubble Miras programı çerçevesinde tekrar işlemden geçirilmiştir. Görünüşe göre bulutsunun şerit benzeri özellikleri, aşırı ölçüde sıcak (140.000 santigrat derece) merkezi yıldızdan gelen rüzgâr ve ışımalar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bulutsunun gerçek çapı yaklaşık 0,8 ışık yılı veya bir başka deyişle Güneş sistemimizin yaklaşık 600 katı kadardır. NGC 6751, gökyüzünde yükseklerde uçan Kartal takımyıldızı yönünde, bizden yaklaşık 6.500 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.

M2-9 – Kelebek Nebulası

Dünya’dan 4 ışık yılı uzaklıkta bulunan bu dev kelebeğin kanat açıklığı üç ışık yılına ulaşıyor. Kanatlar, sıcaklığı yaklaşık 20 bin dereceye ulaşan ve uzayda saatte 950 bin kilometre hızla hareket eden gazlardan meydana geliyor. Bu parlayan gazlar yaklaşık 2.2 yıldır püskürtülüyor. Merkezindeki ölmekte olan yıldız bile 220 bin derece civarında bir yüzey sıcaklığına sahip ve bu da onu Samanyolu’nda bilinen en sıcak yıldızlardan biri haline getiriyor.

M1 – Yengeç Nebulası

Bir yıldız patladığında geriye kalan şey işte budur. Milattan sonra 1054 yılında görülen bir üstnovanın sonucu olan Yengeç Bulutsusu, gizemli iplikçiklerle doludur. Bu iplikçikler yalnızca olağanüstü karmaşık olmakla kalmayıp, aynı zamanda hem asıl üstnovada fırlatılıp atılandan daha az kütleye sahip hem de serbest bir patlamada beklenenden daha yüksek bir hızdaymış gibi görünmektedir. Dünya’dan 6.5 ışık yılı uzaklıkta yer alan Yengeç Bulutsusu 11 ışık yılı genişliğinde ve saniyede 1.1 kilometre hızla büyümeye devam ediyor. Bulutsunun tam merkezinde, Güneş kadar bir kütleye sahip olan fakat yalnızca küçük bir kasaba büyüklüğünde hızla dönen bir nötron yıldızı bulunuyor.

NGC 2440 – Gezegenimsi Nebula

Gezegenimsi bulutsu NGC 2440, uzaydan alınan bu çarpıcı görüntüde ilgi çekici bir papyon biçiminde görülüyor. Bulutsu, evriminin beyaz cüce evresine giren Güneş benzeri bir yıldız tarafından fırlatılıp atılan malzemelerden meydana gelmiştir. Bulutsunun merkezinde yer alan yıldızdan uzağa doğru kıvrılmış yoğun katmanlar da dâhil olmak üzere, NGC 2440’ın dikkat çekecek kadar karmaşık iç yapısının detayları ortaya çıkarılmaktadır. Görüntünün merkezi yakınında yer alan yıldızın kendisi, yaklaşık 200.000 kelvin derecelik yüzey sıcaklığı ile, bilinen en sıcak yıldızlardan biridir. Denizci takımyıldız Pupa (Puppis) yönünde, Dünya gezegeninden yaklaşık olarak 4000 ışık yılı uzaklıkta yer alan bulutsu, bir ışık yılının üzerinde bir genişliğe sahiptir ve enerjisini merkezdeki yıldızdan gelen mor ötesi ışınlardan almaktadır.

M16 – Kartal Nebulası

M16 olarak numaralandırılmış olan Kartal salma bulutsusu, yaklaşık 6500 ışık yılı uzaklıkta yer almakta olup, yaklaşık 20 ışık yıllık bir alanı kaplamakta ve bir dürbün yardımıyla Yılan takımyıldızı yönünde görülebilmektedir. Yukarıdaki görüntü, bulutsudan salınan üç özel rengin birleşiminden oluşmaktadır. Renkler farklı kimyasal elementleri temsil ediyor. Mavi oksijen, kırmızı sülfür, yeşil ise azot ve hidrojen.

NGC 2023 – Atbaşı Nebulası

Gökyüzünde en kolay tanınabilecek bulutsulardan biri olan Avcı’daki Atbaşı Bulutsusu, büyük ve koyu renkli bir molekül bulutunun parçasıdır. ‘Barnard 33’ olarak da bilinen bu alışılmadık biçim, ilk defa 1800’lü yılların sonlarında bir fotoğraf plağının üzerinde keşfedildi. Kırmızı ışıma, bulutsunun arkasında ağırlıklı olarak mevcut olan ve yakınlardaki parlak yıldız Sigma Avcı (σ Ori) tarafından iyonlaştırılmış hidrojen gazından ileri gelmektedir.

Sol altta yer alan parlak yıldız ise, NGC 2023 adındaki bir mavi yansıma bulutsusu tarafından kuşatılmıştır. Atbaşı’nın alt kısmı sol tarafa doğru gölge yapsa da bulutsusunun koyu rengi büyük oranda yoğun tozdan ileri gelmektedir. Bulutsuyu terk eden gaz akıntıları, güçlü manyetik alanlar tarafından huni biçiminde akmaya zorlanmaktadır. Atbaşı Bulutsusu’nun altında yer alan parlak noktalar, henüz oluşum aşamasındaki genç yıldızlardır. Işığın Atbaşı Bulutsusu’ndan bize ulaşması yaklaşık 1500 yıl sürer. Yukarıdaki görüntü, Arizona / ABD’de bulunan Lemmon Dağı Gökyüzü Merkezi’ndeki 0,6 metrelik teleskop ile çekilmiştir.

MyCn18 – Kum Saati Nebulası

Bu genç gezegenimsi bulutsu, yaklaşık 8 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Bulutsuyu iki büyük dış halka ve daha küçük bir merkezi halka, merkezde de parlak bir “göz” oluşturuyor. Bu şekil, bulutun içindeki ekvatorda kutuplardan daha yoğun olan yıldız rüzgârının hızla genişlemesi ile oluşuyor. Bulutsunun kalbinde büyük bir Wolf-Rayet yıldızı yatıyor.

M20 – Üç Boğumlu Nebula

Üç Boğumlu Bulutsu, diğer adıyla M20, küçük bir teleskopla kolayca görülebilir ve bulutsu bakımından zengin bir takımyıldız olan Yay içerisinde çok meşhur bir ziyaret durağıdır. Ancak, görünür ışıkta çekilen görüntüler bulutsuyu koyu renkli, örtücü toz şeritleriyle üçe bölünmüş bir biçimde gösterirken, derine nüfuz eden bu kırmızı ötesi görüntü, parıldayan toz bulutu liflerini ve yeni doğmuş yıldızları gözler önüne sermektedir. Yapay olarak renklendirilmiş yukarıdaki muhteşem görüntü, Spitzer Uzay Teleskobu’nun hediyesidir. Gökbilimciler, başka türlü bu ilgi çekici yıldız doğumevinin doğuma uygun gaz ve toz bulutlarının arasında saklı kalacak yeni doğmuş veya embriyo aşamasındaki yıldızlarını sayabilmek için, Spitzer’in kızılötesi verilerini kullanmaktadır. Burada görüldüğü haliyle, Üç Boğumlu yaklaşık 30 ışık yılı genişliktedir ve yalnızca 5500 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.

NGC 2359 – Thor’un Miğferi

Kanat benzeri eklentileriyle miğfer biçiminde görünen bu uzay bulutu, yaygın olarak ‘Thor’un Miğferi’ olarak anılmaktadır. Bir İskandinav tanrısı için bile abartılı ölçülere sahip olan Thor’un Miğferi yaklaşık 30 ışık yılı genişliktedir. Aslına bakarsanız, bu miğfer daha çok merkezine yakın duran parlak ve büyük kütleli yıldızdan gelen hızlı bir rüzgârın, çevresini saran molekül bulutunun içerisinden geçerken şişirdiği yıldızlararası bir kabarcığa benzemektedir. Bir Wolf-Rayet yıldızı olarak bilinen merkezdeki bu yıldız, evriminin üstnova öncesi kısa süreli bir aşamasında olduğu düşünülen aşırı sıcak dev bir yıldızdır.

NGC 2359 olarak kayıt altına alınmış olan bulutsu, Büyükköpek takımyıldızı yönünde, yaklaşık 15.000 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır. Geniş ve dar bant süzgeçler kullanılarak çekilen yukarıdaki net görüntü, bulutsunun lifli yapısına ait çarpıcı detayları ve ayrıca, ışıldayan gaz içerisindeki oksijen atomlarının güçlü salımları nedeniyle ortaya çıkan mavi-yeşil rengi gözler önüne sermektedir.

IC 2118 – Yıldız Işığında Cadı

Yandan kıvrılmış olarak görünen bu ürkütücü sima karanlıkta yıldız ışığıyla parlarken, insanın aklına yaygın olarak kullanılan ismi geliyor; Cadı Başı Bulutsusu. Aslına bakarsanız, teleskopla çekilmiş bu büyüleyici portre, cadının bakışlarını Avcı’nın parlak üst dev yıldızı ‘Ayak’ (Rigel, β Ori)’ın üzerine sabitlemiş gibi bir izlenim veriyor. 50 ışık yılından daha büyük bir alanı kaplayan bu uzay bulutunun yakınlarda yer alan Ayak’ın mavi ışığını güçlü bir şekilde yansıtması, ona yansıma bulutsularının özgün rengini kazandırmaktadır. IC 2118 olarak kayıtlara geçmiş olan Cadı Başı Bulutsusu, yaklaşık 1000 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır. Bu arada, bu korkutucu gecede tabii ki bir cadı görebilirsiniz, ama paniğe kapılmayın. Muhtemelen o cadı artık yok.

NGC 7293 – Helis Nebulası

Toz, bu uzay gözünün kırmızı görünmesine neden oluyor. Yukarıdaki ürkütücü Spitzer Uzay Teleskobu görüntüsü, yalnızca 700 ışık yılı uzaklıkta olup, Kova takımyıldızı içerisinde yer alan ve çok iyi bir şekilde incelenmiş Helis Bulutsusu’ndan gelen kırmızı ötesi ışımayı gösteriyor. Merkezdeki beyaz cücenin etrafında yer alan iki ışık yılı çapındaki gaz ve toz örtüsü, uzun zamandır güneş benzeri bir yıldızın evrimindeki son aşamayı temsil eden mükemmel bir gezegenimsi bulutsu örneği olarak kabul ediliyor. Ancak Spitzer’den gelen veriler, bulutsunun merkez yıldızının, şaşırtıcı derecede parlak kırmızı ötesi bir ışıma içerisinde kalmış bulunduğunu gösteriyor. Hazırlanan modeller, bu ışımayı tozdan oluşan bir enkaz diskinin ürettiğine işaret ediyor.

Her ne kadar bulutsu malzemesi binlerce yıl önce yıldızdan fırlatılmış olsa da yıldıza yakın toz güneş sistemimizin Kuiper Kuşağı veya kuyruklu yıldızlarla dolu Oort Bulutu’na benzer malzeme depolarındaki çarpışmalar nedeniyle oluşmuş olabilir. Gezegen sisteminin dış kısmında oluşan kuyruklu yıldız benzeri nesneler, yıldız evriminin son evrelerinde bile bir biçimde ayakta kalmayı başarmışlardır.

Hazırlayan: İbrahim Kezer

Görseller: https://hubblesite.org

Matematiksel

Editör

Bu yazı gönüllü yazarlarımız tarafından hazırlanmış veya sitemiz editörleri tarafından belirtilen kaynaktan aslına uygun kalınarak eklenmiştir.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu