Fizik

Entropi Nedir? Termodinamiğin İkinci Yasası Tam Olarak Ne Anlama Geliyor?

Bir fincan sıcak çayı masanın üzerinde bırakırsanız veya herhangi bir nesneyi daha serin bir ortamda bırakırsanız, kaçınılmaz olarak soğuyacağını herkes bilir. Ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleşeceğini bize ancak termodinamik söyleyecektir. Günümüzde termodinamik dendiği vakit akla hemen ikinci yasası ve entropi kavramı gelir. Ancak temelinde bilinmesi gereken bundan çok daha fazlasıdır.

Termodinamik ısı, iş, sıcaklık ve enerji arasındaki ilişki ile ilgilenen bilim dalıdır. Basit bir ifadeyle enerjinin bir yerden başka bir yere ve bir biçimden başka bir biçime transferi ile ilgilenir. Yunanca thermos (ısı) ve dynamic (enerji) terimlerinden gelir.

Termodinamik ile kavramlar çoğunlukla 19. yüzyılda geliştirildi. Bu arayışının arka planındaki güç ise buhar makinelerinin yükselişiyle ilişki idi. Ama termodina­miğin yasaları formüle edilip, sonuçları keşfedildikçe, konu­nun ısı motorlarının, ısı pompalarının, soğutucuların veri­minden tutun da, kimyadan yola çıkıp yaşam süreçlerine va­rana kadar, oldukça geniş olay aralığına dokunabileceği anlaşılacaktı.

Termodinamik Yasaları Nelerdir?

Termodinamiğin toplamda dört yasası var. Dördü de ısı ve enerjinin nasıl yer değiştirebileceğiyle ilgilidir. Numaralandırma garip bir biçimde sıfırdan başlar, üçte sonlanır. İlk iki yasa yani sıfırıncı ve birinci yasa sıcaklık ve enerjiyi anlatır. Bir sonraki yasa da karşımıza entropi kavramı çıkar. Son yasa ise daha teknik sorunlara ilgilidir.

Termodinamiğin Sıfırıncı Yasası

Termo­dinamikte, sistem kelimesini sık duyarsınız. Sistem bir demir blok, bir bardak su, bir motor, bir insan vücudu olabilir. Hatta sistem, bu varlıkların her birinin sınır­lı bir parçası da olur. Sistemin ger kalanı da çevre ola­rak adlandırılmaktadır. Çevre, sistem üzerinde gözlem yapmak için bulunduğumuz ve onun özelliklerini çıkarsadığımız yerdir.

Termodinamik açıdan bir sistem: Kaynak: https://en.wikipedia.org

Bir sistem sınırıyla tanımlanır. Sisteme madde eklenebi­liyor veya sistemden madde çıkartılabiliyorsa sistemin açık olduğu söylenir. Madde geçirgen­liği olmayan bir sınırla çevreli bir sistem kapalı sistem olarak adlandırılacaktır.

Sıfırıncı yasa sonradan akla gelen bir düşüncedir. Böyle bir yasanın var olduğu uzun süredir biliniyordu. Buna rağmen yirminci yüzyılın ilk zamanlarına kadar yasaya bir isim verilme­mişti. O zamana kadar birinci ve ikinci yasa iyice kökleşmiş olduğu için geriye dönmenin ve onları yeniden numaralan­dırma olanağı da yoktu.

Bunun sonucunda da 1931 yılında Ralph H. Fowler tarafından tanımlanan bu yasa “sıfırıncı yasa” adını almıştır. Termodinamiğin bu en basit yasasına göre eğer iki sistem, birbiriyle etkileşim içerisindeyken aralarında ısı veya madde alışverişi olmuyorsa bu sistemler, termodinamik dengededir.

A, B ile ısıl dengedeyse ve B, C ile ısıl dengedeyse, o halde C de A ile ısı dengede olacaktır. Isıl denge, kimya biliminde maddelerin son sıcaklıklarının eşit olma durumudur. 

Sıfırıncı yasa sistemlerin bir araya getirildiklerinde ne zaman mekanik dengede olacağını tahmin etmemizi mümkün kılan bir fi­ziksel özellik olduğunu belirtir. Ayrıca iki sistemin ne zaman termal dengede olacağını tahmin etmemizi mümkün kılan bir özel­liğinde var olduğunu söyler. Bu evrensel özelliğe sı­caklık deriz. Sıfırıncı yasa, sıcaklık ölçen alet olan termometrenin var­lığının temelidir.

Tipik bir termometre, civa­nın sıcaklığa bağlı genleşmesinden veya maddenin elektrik­sel özelliklerdeki değişiminden yararlanır. Bu nedenle, bir B sistemini A’yla termal tema­sa geçirip, termometrenin değişmediğini gözlüyorsak, daha sonra termometreyi C’yle temasa geçirip hala de­ğişmediğini gözlersek, o halde A ve C’nin aynı sıcaklıkla­ra sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Termodinamiğin Birinci Yasası

Termodinamiğin Birinci Yasası bilindik bir gerçeği ifade eder. Ener­ji bir türden başka bir türe dönüştürülebilir fakat yaratılamaz veya yok edilemez. Genelde biraz daha teknik bir dille ifade edilmektedir. Bir sistemin iç enerjisindeki değişim, sisteme dışarıdan verilen ısı eksi sistemin çevresi üzerinde yaptığı iş miktarına eşittir. Özü itibarıyla bu yasa “her şey iş yapmak için enerjiye ihtiyaç duyar” anlamına gelir.

Birinci yasaya göre enerji vardan yok edilemez, yoktan var edilemez. Sadece bir biçimden diğerine dönüşür. (örneğin ısıdan elektriğe). Buna karşın dışarıdan (çevre) sisteme (ilgilendiğiniz şey) enerji eklenebilir. Enerji kendiliğinden ortaya çıkamaz. Eğer bir sistem ya da cisim enerji kazanırsa bu enerji mutlaka başka bir kaynaktan sağlanmak zorundadır.

Sıfırıncı ve birinci yasalar için gördüğümüz gibi bizi termodinamik bir özelliğini tanımaya yönlendirir. Sı­ fırıncı yasada sıcaklık ve birinci yasada enerji kavramını yeniden tanımlarız. Benzer şekilde, ikinci yasa da termodinamiğin bir başka özelliğinin varlığına işaret eder. Bu ise entropidir.

Evinizi tamamen düzelttikten kısa süre sonra yeniden dağınık hale geldiğini hiç fark ettiniz mi? Bu düzenden düzensizliğe geçme eğiliminin bir adı vardır ve buna entropi denir. Entropi bir sistemdeki düzensizliktir.

endropy
Termodinamiğin ikinci yasası, ne yaparsak yapalım evrendeki entropinin sabit kalacağını veya artacağını söylüyor.

Termodinamiğin İkinci Yasası ve Entropi

Bu, yatak odanızın dağınıklığından, termodinamik ve bilgi teorisi gibi konulara ve Evrenin nihai kaderine kadar bağlama göre değişen tanımları olan bir kavramdır. En basit tanımıyla, yüksek derecede entropi, yüksek bir düzensizlik durumu ile ilişkilidir. Tersine, düşük entropi ise daha organize bir durum ve düşük düzeyde düzensizlik anlamına gelir. Tüm sistemler maksimum entropiye doğru evrilecektir.

Bir iskambil destesi renklerine ve sayılarına göre, ikiden asa kadar dizilmişse, böyle bir destenin entropisi düşüktür. Kartları karıştırdığımız zaman da, destenin entropisi artar. Kartlar tamamen karıştığında entropi artık en yüksek değerine ulaşmış demektir; daha çok karıştırmakla düzen daha fazla bozulamaz.

Kurmalı bir oyuncak kuruluyken en­tropisi düşüktür; yayı boşaldıkça entropisi artar. Tamamen boşaldığın­ da, kendimiz enerji harcayarak tekrar kurarız. Bu sayede entropisini tekrar eski düşük seviyesine getiririz. Termodinamiğin ikinci yasasına göre, dışarıdan enerji verilmediği sürece entropi hep ar­tar, hiç azalmaz. Oyuncağın entro­pisi azalır fakat biz onu kurarak “iş yaparız”. Bunun sonucunda, bizim entropimizdeki artış miktarı, oyuncağın entropisindeki düşüş miktarını kar­şılar.

Termodinamiğin ikinci yasası, istatistiksel ilkeleri kullanarak çok sayıda nesnenin davranışını tanımlayan istatistiksel mekanik alanından gelir. Bunun yararlı olduğu bariz bir yer, gazların veya sıvıların davranışıdır.

Her sistemin bir makro durumu (şekli, boyutu, sıcaklığı vb.) ve birkaç mikro durumu vardır. Mikrodurumlar, o sistem içindeki tüm moleküllerin düzenini ve nasıl etkileştiklerini tanımlar. Her düzenlemenin (her bir mikro durumun) “olma” şansı vardır. Entropi, sistemin mevcut mikro durumunun ne kadar olası olduğunu ölçmenin bir yoludur.

Entropi çok karmaşık bir konudur. Sadece uygulandığı sistem aracılığıyla tanımlanabilir, bu nedenle farklı akademik alanlar bir şekilde bu kavramın belirli unsurlarına odaklanacaktır. Bunun sonucunda farklı tanımlamalara rastlamanız mümkündür. Entropinin matematiksel formülü aşağıda gördüğünüz gibi Ludwig Boltzmann’ın mezar taşında yer almaktadır.

Ludwig Boltzmann’ın mezar taşı ve üstünde yer alan entropi denklemi. Burada S entropi, W söz konusu olasılık ve k ise onuruna Boltzmann sabitidir.

Entropiyi ifade eden geleneksel matematiksel sembol S’dir. Hem bu hem de adı, konu üzerine detaylı çalışmalar yapan Alman matematikçi ve fizikçi Rudolf Clausius’a (1822-1888) tarafından tanımlanmıştır. Entropide olan değişiklik ΔS biçiminde gösterilirse Termodinamiğin İkinci Yasasının kısa ve öz bir temsili şu şekilde olur: ΔS ≥ 0

Termodinamiğin Üçüncü Yasası

Termodinamiğin üçüncü yasası, bir sistemin özelliklerini ve entropinin mutlak sıfır olarak bilinen benzersiz bir ortamdaki davranışını tahmin eder. Mutlak sıfır, bilinen en düşük sıcaklıktır. Mutlak sıfır 0 Kelvin veya -273,15 santigrat derece olarak bilinmektedir.

Üçüncü yasa, bir sistemin sıcaklığı mutlak sıfıra yaklaştıkça entropisinin sabit hale geldiğini veya entropideki değişimin sıfır olduğunu belirtir. Üçüncü yasa, günlük yaşamlarımıza nadiren uygulanır. Bu yasa bizi bilinen en düşük sıcaklıklarda nesnelerin dinamiklerini yönetir.

Termodinamik, sıcaklık, ısı, iş ve enerjinin dahil olduğu her yerde bir rol oynar, bu nedenle hava tahmininde ve gezegenlerin, ayların ve hatta kara deliklerin evriminde rol oynadığını görmek o kadar da şaşırtıcı değildir.

Ancak hepsi bu kadar değil: Termodinamik aynı zamanda bilgiyi, zamanı ve hayatı anlamakla ilgili temel sorulara yaklaşmanın yeni yollarını da açmıştır. Bunlardan bir tanesi de zaman algımız ile ilgilidir. Yazının devamında göz atmak isterseniz: Termodinamik Yasaları Çerçevesinde Odanızı Neden Toplamamalısınız?


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu