Sanat ve Edebiyat

Edvard Munch’un Çığlık Tablosundaki Mesajın Sırrı Nedir?

Edvard Munch (1863-1944) özellikle Çığlık (The Scream) isimli tablosuyla bilinen Norveçli ekspresyonist (dışavurumcu) ressamdır. 1893 tarihli eser, 2012 yılında New York’ta 119,9 milyon dolara satılarak dünyanın en pahalı tabloları arasına girmişti.

Edvard Munch'un Çığlık Tablosundaki Mesajın Sırrı Nedir?
Resim orijinali 84 cm x 66 cm boyutlarındadır. Resimde ön planda ıstırap çeker gibi görünen bir figür, arka planda ise Ekeberg tepesinden Oslofjord’un görünümü yer alır; Oslofjord göğü kan kırmızısı rengindedir.

Munch bu tabloyu son haline getirmeden önce 1893’te başlayarak 1910’a kadar farklı boyalar kullanarak tam 4 tane “Çığlık” tablosu yapmıştı. Bu eserlerin hepsi modern insanın bunalımlarını, iç sıkıntısını, korkularını ve kaygılarını aktarmaktadır.

Son zamanlarda sanat dünyasında bilimsel yöntemlerin kullanımı artış göstermekte. Bunun sebebi sanat eserlerinin korunmasından ziyade eserlerle ilgili müşterilerin resmi teyitler, kanıtlar istemesi. Bu sayede sanat eserleri blimsel tekniklerle analiz ediliyor. Bunun sonucunda da kimi zaman eserlerdeki gizli mesajlar ortaya çıkıyor.

Sanat dünyası, eserleri derinlemesine incelemek için X-Ray dışında pigment analizine de sıkça yönelmeye başladı. Böylece kullanılan eserlerde kullanılan renklerin adeta soyağacı ve evrimi ortaya çıkarılabiliyor. “Çığlık” tablosu üzerindeki son çalışmalar ise tablonun yavaş yavaş solmaya başladığını geçtiğimiz yıllarda ortaya koymuştu. Yakın zamanda yapılan bir başka çalışma ise bize tabloda gizli bir mesaj olduğunu kanıtladı.

 Çığlık Tablosundaki Gizli Mesaj 

Çığlık tablosu, uzun yıllardır sanat camiasında tartışmalara yol açıyordu. Bunun nedeni tablonun sol üst köşesinde minik harflerle yazılmış bir cümle idi. Bu cümlenin bugüne kadar Edvard Munch tarafından mı yoksa sanat eserine zarar vermek isteyen bir vandalist tarafından mı yazıldığı bir türlü çözülemiyordu. Kurşun kalemle yazılmış bu soluk yazı çıplak gözle çok net olmasa da aşağıdaki görselde görülüyor. Bahsi geçen cümlede ise “Sadece bir deli tarafından çizilebilir.” yazıyor.

Edvard Munch'un Çığlık Tablosundaki Mesajın Sırrı Nedir?
Küratörler sonunda Edvard Munch’un ikonik tablosu “Çığlık”ta yazılı gizemli bir mesajın yazarını belirlediler. Munch’un kendisi olduğu ortaya çıktı. Resmin sol üst köşesine eski moda Norveççe ile hafifçe çizilmiş notta şöyle yazıyor. “Yalnızca bir deli tarafından boyanabilirdi!”

Yazı ilk olarak 1904’te, resmin ilk çıkışından yaklaşık on yıl sonra Danimarkalı bir sanat eleştirmeni tarafından fark edildi. Ancak eleştirmen bunun bir vandalizm örneği olarak algıladı. O zamandan beri uzmanlar yazarın kim olduğunu tartışıyorlar.

Gizemi anlamak için Norveç Ulusal Müzesi’nin küratörü Mai Britt Guleng ve ekibi tablonun kızılötesi fotoğraflarını çekti. Bu, yazarın kalemindeki karbonun görülmesini kolaylaştırdı. Daha sonra ekip, Munch’un el yazısını incelemek için günlüklerine ve mektuplarına baktı. Ardından tablodaki yazıyı Munch’un el yazısıyla karşılaştırdılar.

Taramalar, kurşun kalem izlerini çok daha net biçimde ortaya çıkardı. Sonunda Norveç Ulusal Müzesi, yazının Edvard Munch tarafından yazıldığını doğruladı. Ünlü ressamın psikolojik rahatsızlık çektiği dönemlerde tablosuna böyle bir ekleme yapmak istemiş olabileceğini açıkladı. 

Munch, bu ikonik resmi 1893’te iki arkadaşıyla gün batımı yürüyüşünün ardından yaptı. Edvard Munch’un günlüğüne göre tabloyu Nice’den etkilenerek yapmıştır. Yürüyüşü esnasında güneş batmaktadır ve kan kırmızısı rengindedir. 

Kendisi bunu “kan ve ateşten diller” olarak betimler. “Arkadaşlarım yürümeye devam etti ve orada endişeden titreyerek durdum. Doğanın içinden geçen sonsuz bir çığlık hissettim” biçiminde notlarına yazar. Sonuç bir başyapıttı. Ancak Munch’un tüm çağdaşları aynı fikirde değildi.

Edvard Munch Bu Mesajı Resmine Neden Yazdı?

Edvard Munch'un Çığlık Tablosundaki Mesajın Sırrı Nedir?
Edvard Munch, 1902’de, sinir krizi geçirmeden birkaç yıl önce. Munch, 1908’de sinir krizi geçirdikten sonra hastaneye kaldırılacaktı.

Munch, tabloyu yurtdışında sergiledikten sonra, 1893’te ilk kez Norveç’te sergiledi. Ancak bu tablo fazla beğenilmedi. O zamanlar Norveç Dekoratif Sanatlar ve Tasarım Müzesi’nin müdürü olan Henrik Grosch adlı bir sanat eleştirmeni, “Çığlık”ın insanların “Munch’ı normal bir beyne sahip ciddi bir adam olarak görmemesi” gerektiğinin bir kanıtı olduğunu yazdı. Munch’un resmiyle ilgili bir tartışma sırasında – Munch’un muhtemelen orada olduğu yerde – Johan Scharffenberg adında bir tıp öğrencisi de Munch’un zihinsel durumunu sorguladı.

Hem babası hem de büyükbabası depresyondan muzdaripti. Kız kardeşi de bir psikiyatri hastanesinde tedavi görmüştü. Munch, ailesinin birçok üyesinde akıl hastalığına rastlandığı için genel olarak bu durumun kalıtsallığı ile ilgili zaten endişe duyuyordu.

Resmin eleştirisini kabullenmesi Munch için kolay olmamış olmalı. On yıllar sonra bile mektuplarında ve günlük kayıtlarında buna sık sık değindi. Ve öyle görünüyor ki, bu da onu 1904’ten eline bir kurşun kalem alıp “Çığlık”a bir not yazmaya itti.

Bilimsel araştırmalar bir sanat nesnesi hakkında çıplak gözün göremediğini, bir resmin gerçekte kaç yaşında olduğunu, yüzeyinin altında çizimler içerip içermediğini veya eserin korunduğu ortamdaki hangi faktörlerin eserde bozulmalara neden olabileceğini ortaya çıkarmaya devam edecek gibi gözüküyor. Yazımızın devamında ayrıca göz atmak isterseniz: İnci Küpeli Kız Tablosunu Özel Yapan Şey Nedir?


Kaynaklar ve ileri okumalar için:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Ceren Demir

Kendini, insanları, dünyayı tanıma ve anlama çabasında, belki de kaosta olan; filmin oyuncularından, dünya üzerindeki küçücük noktalardan biriyim.. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Ekonomi bölümünde yüksek lisansa devam ediyorum ve İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde akademik görevimi sürdürüyorum. Spora, sanata (özellikle resim sanatı), müziğe, doğaya, doğa sporlarına, felsefeye, psikolojiye, kitaplara, filmlere düşkünüm.. Okumayı, yazmayı, öğrenmeye çabalamayı çok seviyorum. Amaçlı ve amaçsız yaşamanın çeşitli noktalardan artı ve eksileri olduğunu düşünsem dünyadaki her şeyin gelip geçici olduğuna inanıyorum. Yine de -her şeye rağmen- ben uzun süredir amacı olanlardanım.. Buradan enerji sağlayabiliyorum.. Çoğunlukla enerjik, dışa dönük olsam da yeri geldikçe oldukça içe kapanmaya ve yalnızlığa susayabiliyorum. İkisi de keyifli ve öğretici.. Matematiksel sitesinin öncelikle hayranı olan bir okuruyum sonra Matematiksel’e katkı sağlamaya çalışan enfes ekibin bir parçasıyım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu