Akıl Okuma Teknolojisiyle Düşünceleri Konuşmaya Çevirmek Mümkün

İşten çıkıp eve doğru giderken bir anda yağmur başladığını düşünün. O anda gözünüz tam önünüzde yürüyen bir kadına ilişiyor. Kadın kırmızı puantiyeli bir yağmurluk içinde, keyifli bir biçimde yağmurdan ıslanmadan yürümeye devam ediyor. İçinizden keşke ben de bir tane bu yağmurluktan alsaydım diye düşünüyorsunuz.

Sonrasında yağmurdan korunmak adına bir kafeye girmeye karar veriyorsunuz. Can sıkıntınızı geçştirmek için de Instagram’ı açıyorsunuz. Ancak o da ne? Az önce kadının üzerinde gördüğünüz kırmızı puantiyeli yağmurluk tam karşınızda duruyor. Daha yakından baktığınız zaman bunun aslında sponsorlu bir gönderi olduğunu görüyorsunuz. Böyle bir senaryo karşısında ne yapardınız? Sonuçta bunu yüksek sesle söylememiş sadece düşünmüştünüz. Yoksa Instagram bir şekilde aklınızı mı okudu?

Sosyal medya algoritmaları hakkımızda neredeyse her şeyi biliyor gibi gözükse de korkmayın henüz aklımızı okuyamıyorlar. Sonuçta onları ve dolayısıyla kapitalizmi besleyen şu an için bizim verilerimiz ve alışkanlıklarımız. beğenileriniz, yorumlarınız, paylaşımlarını neticesinde size kişiselleştirilmiş deneyimler vaat ediyorlar. Ancak elbette bu durum bir zaman içimde değişecektir.

Öneri algoritmaları ne kadar güçlü olursa olsun, beynimizdeki düşüncelerin hala bize özel olduğunu varsayıyoruz. Ancak bilişsel aktiviteyi bir bilgisayarla bütünleştiren beyin-bilgisayar arayüzü (BBA) teknolojisindeki son gelişmeler buna meydan okuyabilir. Geçtiğimiz yıllarda araştırmacılar, karmaşık yapay zeka algoritmaları kullanarak bir kişinin beyin aktivitelerini doğrudan konuşmaya veya metne çevirmenin mümkün olduğunu bize gösterdiler. Yani gerçekten de aklınızdan geçirdiğinizi ekranda karşınızda göreceğiniz günler gerçek olma yolunda ilerliyor.

Beyin bilgisayar arayüzleri (BBA), zihinsel süreçlerin karşılığı olan beyin aktivitesine dair biyolojik sinyalleri
doğrudan beyinden toplayabilen ve bu sinyalleri çözümleyip bir bilgisayara, sinirsel proteze veya hasta
destek cihazına komut olarak gönderebilen sistemlerdir

Akıl okuma teknolojisi nasıl çalışıyor?

Akıl okuma ya da zihin okuma dediğimiz zaman bir çok kişinin aklına bilim dışı ya da bilim kurgu öğesi yöntemler gelse de akıl okuma teknolojileri son derece gerçektir. İnsanların konuştuklarında veya konuşmayı hayal ettiklerinde bile, beyindeki hikâye anlatma merkezinin hareketlilik gösterdiği, onlarca yıllık araştırmalar sonucunda bilinmektedir.

Makine öğrenmesi ve nörogörüntüleme teknikleri sayesinde bilim insanları bu hareketlenmeleri gözlemlemenin ve ardından çözümlemenin yolunu buldular. Bu sayede de düşüncelerimizin beynimizin içinde saklı kalmasına gerek olmayacağı bir geleceği hazırlıyorlar.

BCI, beyin ve bir makine arasında doğrudan iletişime izin veren bir cihazdır. Bu teknolojinin temelinde, beyinde ortaya çıkan nöral sinyalleri makine tarafından tanınabilen komutlara dönüştürme yeteneği yatmaktadır.

BBA geliştirmenin ardında yatan temel motivasyon, amyotrofik lateral skleroz (ALS), felç veya tetrapleji hastaları gibi bilişsel işlevlerini koruyan, fakat motor sinir hücrelerinde oluşan hasar sebebiyle fiziksel uyaranlara kas hareketiyle cevap veremeyen insanların zihinsel süreçlerini çözümleyerek bir komuta çevirmek ya da bu çözümlemeyi rehabilitasyon süreçlerinde geribildirim olarak kullanarak hastaların sinirsel işlevlerini geri kazanmasına katkı sağlamaktır.

Bu tür bir teknolojinin varlığı, konuşmayı etkileyen nörolojik rahatsızlıklardan muzdarip olanlar için umut vericidir. Diğer bir deyişle, bu keşif motor işlev bozukluğu olan hastaların yaşam kalitesinin artırılmasında ve dış dünyayla iletişim kurmalarında kritik öneme sahiptir.

Bu Teknolojilerin Gelişimi İle İlgili Akla gelen Bazı Sorular da Var

Beyin-bilgisayar ara yüzü teknolojisi hem araştırma kurumları hem de teknoloji şirketleri tarafından takip edilmektedir. Bu konu da bir çok kişiyi düşündürmektedir.

Gerçekten de bu teknolojinin yaygınlaşması makinelerimizle ve birbirimizle iletişim kurmak adına devrim yaratacak bir geçiş olacaktır. Ancak öte yandan bu araştırma aynı zamanda Facebook gibi teknoloji şirketleri tarafından da yakından takip edilmekte ve zaman zaman finanse edilmektedir.

Sonucunda bu bilişsel cihazlar için ödeyeceğimiz bir bedel de var gibi gözüküyor. Akıl okuma teknolojisi doğrudan zihin okuyamıyor olsa bile, bir cihazın bir kişi hakkında değerli ve hassas verileri ortaya çıkarmak için kullanılamayacağı anlamına gelmez. Bazı şirketlerin son on yılda kişisel verileri nasıl kâra dönüştürdüklerini hepimiz biliyoruz. Bunun sonucunda daha akıcı çevrimiçi hizmetler ve daha iyi hedeflenmiş reklamlar için bilişsel özgürlüğümüzden vazgeçmeye acaba hazır mıyız?



Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Mind-reading tech? How private companies could gain access to our brains; yayınlanma tarihi: 24 Ekim 2019; Bağlantı: https://www.theguardian.com/
  • Hassan Akbari, Bahar Khalighinejad, Jose L. Herrero, Ashesh D. Mehta, Nima Mesgarani. Towards reconstructing intelligible speech from the human auditory cortex. Scientific Reports, 2019; 9 (1) DOI: 10.1038/s41598-018-37359-z

Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

a. caner sönmez

yaşamı anlamlandırma yürüyüşünde, "hiç" olmaya giden yoldayım. bir gün tüm beyinlerin birbirine bağlanması, dolayısıyla birbirimizi doğru anlama kapasitelerimizin sonsuzluğa kavuşması hayalim. ve çocukların hepsinin birlikte gülmesi, doyması, doğru yaşaması.. “Bilimsel bilgiyi küçük bir grubun tekeline bırakmak bir toplumun düşün gücünü zayıflatır, onu tinsel yoksulluğa sürükler.” Albert Einstein “Gelmiş geçmiş tüm dikkat gerektiren uğraşlar içerisinde, sevmek uğraşı üzerinde gösterilen dikkat, en yaşamsal önemde olanıdır.” Bertrand Russell "Meselemi hiç'e bıraktım." Max Stirner

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu