Toplum ve Yaşam

Carl Sagan Etkisi ve Akademinin Popüler Bilim Fobisi

Carl Edward Sagan tarihin en ünlü astrofizikçilerinin başında gelmektedir. Amerikalı bir gökbilimci, astrobiyolog ve yazar olan Sagan, Dünya Dışı Akıllı Varlık Araştırmasının da ilerlemesine büyük katkı sağlamıştır. 500’den fazla akademik makalenin altında imzası olan Sagan, şöhretini ise belki de yaşamış en büyük ‘Popüler Bilimci’ olmasından almaktadır. Ancak Sagan’ın şöhreti zaman zaman bilim camiasında tartışmalara da neden olmuştur. Hatta Sagan bu şöhretinden ötürü bedel ödemek zorunda kalmıştır. Gelin şimdi bilim camiasını ikiye bölen bu tartışmaya farklı perspektiflerden daha yakından bakalım.

Sagan Etkisi Nedir?

Akademisyenlerin popüler bilimden uzak durmaya meyilli olma durumu, bilimde Sagan Etkisi olarak bilinmektedir. Halkı bilim konusunda bilgilendirmek birçok bilim insanının kendine misyon edindiği olguların başında gelmektedir. Bilimin anlaşılması, çocuk, genç her yaştan insanın bilime yönelmesi gerek içinde bulunulan ülkenin kalkınması gerekse insanın bitmek bilmeyen merak duygusunun bir nebze olsun giderilmesi açısından çok önemlidir.

Ancak sayfalarca formül, birçok insanın aşina olmadığı semboller, günlük yaşantıdan farklı bir dil. demektir. Örneğin kuantum evreni gibi kendi evrenimizden çok farklı fizik kurallarının geçerli olduğu ve kimi zaman tahayyül etmenin dahi oldukça zor olduğu bir konuyu birçok bilim insanı bile anlamakta güçlük çekiyorken, halkın anlayabileceği ve ilgisini çekecek bir konu haline getirmek hak verirsiniz ki kolay bir iş değil.

İşte Carl Sagan Kozmos ‘da tam olarak bunu yapmayı amaçlar. Şüphesiz başarılı da olmuştur Carl Sagan çünkü yaklaşık 500 milyon kişi Kozmos’u izlemiştir. Bu sayı o dönemde yaşayan her dokuz kişiden birine tekabül eder..

Carl Sagan’ın edindiği bu misyon, birçok başarılı bilim insanı tarafından da sürdürülmüştür. Richard Dawkins, Neil deGrass Tyson, Lawrence Krauss, Brian Greene, Yuval Noah Harari, Sam Harris gibi ‘Popüler Bilimciler’ günümüzde bu konunun en önde gelen isimleridir. Yazdıkları kitaplara, yayınladıkları makalelere ve hatta katıldıkları programlara halk büyük ilgi göstermiş ve bu kişilerin tıpkı bir talk show programı sunucusu gibi ünlü olmasını sağlamıştır.

Kariyer Bilimcilerinin Popüler Bilim Karşıtlığı

Ancak bilim camiasındaki herkes bu şekilde düşünmemektedir. ‘Kariyer Bilimcisi’ olarak adlandırılan bu grup, bir akademik çalışmanın ne kadar popüler olması için uğraşılırsa o kadar bilimsel değerinin düşeceğini düşünmüşlerdir. Aralarında çok başarılı bilim insanlarının bulunduğu bu grup, popüler bilimin tamamen medyatik bir uğraş olduğunu, popüler bilimcilerin ise bilim camiasında yeri olmadığını savunmuşlardır.

Onlara göre bir bilim insanının başarısının halkın anlayıp anlamadığına ya da halk arasında o makalenin ne kadar ses getirdiğine bakılmaksızın, tamamen yazdıkları akademik makaleler baz alınarak ölçülmelidir. Bu düşünceye sahip birçok bilim insanı Carl Sagan’ın Bilimler Ulusal Akademisi’ne (National Academy of Sciences) üyeliği için ret oyu vermiş ve tarihin en büyük bilim insanlarından biri olan Sagan’ın üyeliğine engel olmuştur.

Ancak daha sonra ironik bir şekilde aynı kurum Carl Sagan’ı bilime yaptığı katkılarından dolayı kurumun en prestijli ödülü olan Kamu Refahı Madalyası ile ödüllendirmiştir (1994).

Sagan Etkisinin Çöküşü

2008 yılında Science and Public Policy dergisinde yapılan bir araştırmaya göre ise makale sayısı, her bir makaleye yapılan atıf sayısı, erişilebilirlik vb. faktörler açısından Popüler Bilimcilerin, Kariyer Bilimciler’e kıyasla daha başarılı olduğu ortaya konulmuştur. Yani Kariyer Bilimcilerin düşündüğünün aksine Popüler Bilimciler çok daha etkin, aktif ve ortalamanın üzerinde, kendi alanında son derece başarılı bilim insanlarıdır.

Popüler Bilimcilerin daha şöhretli olmasından mıdır, şöhretlerinden dolayı yazdıkları kitapların daha çok satmasından mıdır yoksa basit bir kıskançlık mıdır bilinmez. Kariyer Bilimcilerin bu savaşı en azından günümüzde Popüler Bilimcilerin üstünlüğüyle sonuçlanmış gibi gözüküyor. Carl Sagan gibi bilim adamları olmasaydı halk bilimle ilgilenir miydi? Ya da en azından bilimle ilgilenen insanların oranı bu kadar olur muydu? Muhtemelen verilecek cevap ‘hayır’ olacaktır. Peki, sizce bilim bilim için midir yoksa halk için mi? Yorum sizin.

Hakan ULUÇAY



Kaynaklar

Matematiksel

Hakan Uluçay

Meraklı, okumayı, araştırmayı seven biri. Nörobilim, evrim, tarih, felsefe, psikoloji gibi alanlara ilgi duyuyorsam da yıllardır değişmeyen asıl odağım astrofiziktir. Kurumsal hayat içinde bir bilimsever olarak okuduklarımı, ilgimi çeken yazıları insanlarla paylaşmak ve popüler bilime bir nebze olsun katkı sağlamak için buradayım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu