Toplum ve Yaşam

Universe 25 Deneyi: Bir Toplum Nasıl Yok Olabilir?

Bir ütopyayı nasıl tasarlardınız?

Fareler için bir ütopya neye benzer? Belki de bunun cevabı sınırsız yiyecekle dolu ve bu yiyeceği paylaşmak zorunda kalmayacağınız, fazla kalabalık olmayan bir fare apartmanı olabilir. Bu fikir size belki saçma gelecektir. Ancak 1968 ve 1970 yılları arasında, Amerikalı etolog John B. Calhoun’un (1917-1995), kırsal bir tesiste bulunan laboratuvarında fareler için kurduğu düzenek tam da böyleydi.

Bunların tümü, John Calhoun’un nüfus yoğunluğunun davranış üzerindeki etkilerini incelemek için yaptığı deneylerin bir parçasıydı. Günümüzde Universe 25 Fare Deneyi olarak bilinen bu deney, giderek artan dünya nüfusunun olumsuz sonuçlarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyordu.

Deneyinin adının Universe 25 (25. Evren) olmasının nedeni de kendisinin 1958 yılından itibaren benzer deneyi defalarca tekrarlamış olmasıydı. Yani bu deney temelinde Calhoun’un ilk kemirgen ütopyası değildi. Aslında 25. denemesiydi. Bu nedenle bir fare cennetinin, bir fare cehennemine dönüşebileceğini en başından biliyordu.

Universe 25 Deneyi Nasıl Başladı?

Universe 25 Deneyi
Universe 25 Deneyi düzeneğinde her duvarda 16 tane tünel ve her tünelde 4 adet oda vardı.

Bu çalışmanın başlangıcında az evvel paylaştığımız bir fare ütopyasının içine dört dişi dört erkek toplam sekiz fare kondu. Farelerin çevresinde onlara vahşi doğada risk yaratacak hiç bir sorun yoktu. Yuvalanmaları için uygun yerler vardı. Bu fare apartmanın içinde tüneller aracılığı ile hareket ediyorlar ve her durumda kolayca besine erişebiliyorlardı.

Ayrıca ortamın sıcaklığı fareler için ideal kabul edilen 20 derece civarına sabitti. Farelerin herhangi bir sağlık sorunları ya da üremeleri için bir engel yoktu. Yani bir fare için her şey mükemmel görünüyordu. Ancak sonuç pek de beklendiği gibi olmadı.

Deney başladı. Kemirgenler ilk olarak 104 günlerini çevrelerine alışmak için harcadılar. Bu durum, Calhoun’un “çabalama dönemi” olarak adlandırdığı bir aşama idi. Bu evrede her fare kendi alanını seçti, yuvasını düzenledi.

Deney düzeneği

Daha sonra da beklendiği üzere, yiyecek ve barınma sorunu kalmayan fareler, hızlı bir biçimde üremeye başladı. Deneyin bu bölümüne de “sömürü dönemi” adı verildi. Nüfus, yaklaşık olarak her 55 günde bir 2 katına çıkıyordu. 315. günde fare popülasyonu 620’ye ulaştı. Aslında halen çok büyük bir sıkıntı yoktu. Sonuçta düzenek yaklaşık 3000 fareyi alabilecek kapasitede hazırlanmıştı.

Ancak bu esnada ilginç bir durum gelişmeye başladı. Tüm bölmelerin birbirinin aynısı olmasına rağmen, yiyeceklerin belirli alanlarda daha fazla tüketildiği fark edildi. Zaman içinde bunun farelerin yemeklerini kalabalık içinde, birlikte yemeye başlaması nedeniyle olduğu anlaşılacaktı.

Bu durumda bazı odalar kapasitesinin çok üstünde fare barındırırken, diğerleri ise yarı dolu ya da tamamen boş kaldı. Ancak bu aşırı sosyalleşme durumu da başka sorunları beraberinde getirdi.

Universe 25 Deneyinde Sorunlar Çıkmaya Başlıyor

Bu bir araya toplanma durumu zaman içinde çiftleşmede bir düşüşe yol açtı. Yeni doğum oranı kısa sürede eski seviyesinin üçte birine düştü. Ayrıca fareler arasındaki sosyal bağlar kırılmaya başladı. Artan nüfus karşısında bazı erkek fareler, aniden amaç duygularını yitirmiş ve bu doğal rollerinden kopmuş gibi davranmaya başladılar.

Universe 25 Deneyi

Kendi bölgelerini veya hamile dişileri savunmaya çalışmayı bıraktılar, etraflarındakilere olan ilgilerini kaybettiler. Kendi bölgelerinden uzaklaşıp çoğunlukla avluda dolanmaya başladılar. Tüm günlerini akılsızca yemek yiyerek ya da kendi aralarında kavga ederek geçirdiler. Bu erkekler fare toplumun “dışlanmışları” olarak isimlendirildi.

Bunlar arasında daha baskın olanlar, belirgin bir şekilde daha gaddar ve şiddet eğilimli bir hale geldi. Durduk yere başkalarına saldırdı ve görünürde bir sebep yokken kavga etti. Baskın olmayan erkekler ise tersine aşırı derecede uysal ve pasif hale geldi.

Bu nedenle de bazıları diğer erkeklerin tekrarlanan saldırılarının hedefi oldu. Bu arada dişi fareler arasında da başka türlü değişimler oluyordu. Onlar da yavrularını korumaktan vazgeçmeye başladılar. Nüfusun zirve noktası olan 2200 fareye 560. günde yani bir buçuk yılda ulaşıldı. Bu güne vardıktan sonrada üreme oranı neredeyse durdu. Ve nüfus düşüşü başladı.

Universe 25 Deneyi: Bir Toplum Nasıl Yok Olabilir?

Tüm bunlar olup biterken, Universe 25 evreninde tüm bu kargaşa ve bozulmanın ortasında, hiçbir zaman normal bir sosyal ilişkiye maruz kalmamış ve dövüşmeye, kur yapmaya, çiftleşmeye veya herhangi bir şeye kesinlikle ilgi göstermeyen yeni nesil fareler ortaya çıktı. Calhoun, bu anormal fare grubuna “güzel olanlar” adını verdi.

Bu “güzeller” toplumdan tamamen kopmuş, normal fare davranışlarıyla bağlarını tamamen kaybetmişti. Bu fareler tüm zamanlarını yemek yiyerek, uyuyarak veya sürekli olarak kendilerini temizleyerek geçirdiler. Daha az kalabalık bölgelerde, toplumun geri kalanından uzak, barışçıl bir şekilde yaşadılar. Bu fareler görünüşte sağlıklı olmalarına rağmen aslen ruhen ölmüştü.

Universe 25 Deneyinin Çöküş Evresi

Ütopyası tamamen çökmeden önce, Calhoun, yeni bir topluma salındıklarında daha üretken hayatlar yaşayıp yaşamayacaklarını görmek için güzel olanlardan bazılarını kafesten çıkardı. Daha tenha, başka bir ortama koydu.

Bununla birlikte, yeri değiştirilen fareler, önceki davranış kalıplarından hiçbir değişiklik belirtisi göstermedi. Yeni akranları arasında da çiftleşmeyi ve hatta etkileşime girmeyi reddeden münzevi fareler sonunda doğal sebeplerden öldüler.

Universe 25 Deneyi
Yaşamsal kaynakların bolluğu ve bunları elde etmek için hiçbir şey yapmaya gerek kalmaması nedeniyle, toplumsal rollere veya işlere duyulan ihtiyaç azalmıştı. Fareler, yemek yeme ve uyuma gibi fizyolojik gereksinimler dışında tüm işlevlerini yerine getiremez hale gelmişlerdi.

610. günde nüfus 100 ün altına düştü. Calhoun’un tabiriyle ”ölüm evresi ‘başladı. Sonundaysa bu küçük grup, hiçbir doğum olmadan, yaşlılıktan birer birer öldü. Hayatta kalma dürtülerini yitirdikleri için son dişi farenin ölümü ile deney sona erdi.

Universe 25 Deneyi Ne Amaçla Yapılmıştı ve Sonucu Ne Oldu?

Universe 25 deneyi gerçekleştiği zamanlarda mimarlar ve inşaat mühendisleri daha iyi şehirlerin nasıl inşa edileceği konusunda hararetli tartışmalar yapıyorlardı ve Calhoun, kentsel tasarımın önce kemirgenlerde çalışılabileceğini ve sonra insanlara yansıtılabileceğini hayal etmişti. Aslında temel hedef bu duruma bir açıklık getirmek idi.

Ancak kendisi deneyin sonuçlarını yayınladığı vakit eleştirmenlerden aldığı tepkiler düşündüğünden çok daha farklı olacaktı. Özet geçmemiz gerekirse herkes bu ütopyayı kendi bakış açısı ile yorumlamış ve farklı sonuçlar çıkarmıştı.

Calhoun ise sonucu, ünlü makalesi “Population Density and Social Pathology”de şu şekilde yorumlamıştı. Ne kadar bilgili olursak olalım, toplumsal rolleri dolduracak bireylerin sayısı bu tür rollerin sayısını büyük ölçüde aştığında, bunu yalnızca şiddet ve kargaşa takip edebilir. Bu süreç Behavioral Sink yani davranışsal çöküntü olarak isimlendirilir. Bu çöküntü başkalarına yakın olmaya koşullanma ve bunun yaratacağı çatışmalara rağmen kalabalığa çekilme arzumuzun bir sonucudur.

Kariyerinin ilerleyen dönemlerinde Calhoun olası çözümlere yönelecek ve aşırı kalabalığın kötü etkilerini en aza indiren yaratıcı çevreler inşa etmeye devam edecekti. Yazımızın devamında göz atmak isterseniz: Malthus Teorisi Bir Uyarı mı? Gelecek Hakkında Nasıl Düşünmeliyiz?


Kaynaklar ve ileri okumalar için:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu