Astronomi

Kopernik Neden Güneş Sisteminin Babası Olarak Bilinir?

Nicolaus Copernicus – Kopernik (1473-1543), geçmiş çağlarda birkaç örneği olan, ama bizim karmaşık modem dünyamızda eşine rastlamayı pek ummadığımız evrensel dehalardan biridir. Kendisi günümüzde modern astronominin ve güneş sisteminin babası olarak da hatırlanır.

Kopernik gerçek bir dahiydi. Latince, Almanca, Lehçe bilen ve aynı zamanda biraz Yunanca, İtalyanca ve İbranice konuşan birisiydi. Genellikle çevirmen olarak çalışmıştı. Diplomat ve vali olarak görev yapmasına rağmen, astronom ve matematikçi olarak da ün kazandı.

Ayrıca bir ekonomistti. Daha sonraları Gresham yasası olarak bilinen paranın miktar teorisini de formüle etmişti. Ancak elbette Kopernik, güneş merkezli evren modelini önermesi ve bunun için güçlü kanıtlar sunmasına neden olan astronomik gözlemleri yapmasıyla ünlüdür.

Nicolaus Copernicus Yani Kopernik Kimdir?

Nicolaus Copernicus, 19 Şubat 1473’te Polonya’nın kuzey-orta kesiminde, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Devamında ve o günün en iyi eğitimini aldı, kilise hukuku alanında kariyer yapmak üzere yetiştirildi. Krakow Üniversitesi’nde (bugünkü Jagiellonian Üniversitesi), liberal sanatlar okudu. Ardından tıp ve hukuk eğitimi almak için İtalya’ya gitti.

Bu dönemde bir süre Domenico Maria de Novara’nın evinde yaşadı. O zamanlar astronomi ve astroloji yakından ilişkiliydi ve eşit derecede saygı görüyordu ve Novara, Bologna üniversitesi için astrolojik kehanetleri yayınlama sorumluluğuna sahipti.

Ptolemy’nin en önemli eseri “Almagest”tir. Almagest, antik dünyada astronomi alanındaki en kapsamlı ve etkili eserlerden biridir. Bu eser, gökyüzündeki gök cisimlerinin hareketlerini ve pozisyonlarını açıklamak için kullanılan matematiksel modelleri içermektedir.

Kopernik bu esnada ona gözlemlerinde yardımcı olmaya başladı ve hem astrolojiye hem de Dünya’yı evrenin merkezine yerleştiren antik matematikçi ve gökbilimci Claudius Ptolemy / Batlamyus ile tanıştı. Bundan sonra boş zamanlarında kendisini, bazen astronomi çalışmalarını da içeren bilimsel uğraşlara adadı. Kendisi hiçbir zaman profesyonel bir astronom olmadı, O’nu ünlü yapan büyük eserleri hep boş zamanlarının ürünleriydi

Kopernik ve Güneş Merkezli Evren Modeli

Kopernik’in yaşadığı dönemde in­sanlar yerküreyi, çevresinde yıl­dız ve gezegenlerin döndüğü, kü­resel evrenin tam ortasında sabit bir yer sayıyorlardı. Buna göre, göksel cisimler (Güneş, Ay, tüm gezegen ve yıldızlar) kürelerle bağlıydı.

Astronomi­nin başta gelen sorunu, görünen hareketlerin, düzgün hareket eden kürelerin ne tür bir kombinezonundan oluşabileceğini bulmaktı. Hiç kimse 1.400 yıldan uzun süre bu sisteme meydan okumaya cesaret edemedi. Ancak Kopernik’in duyarlı matematik kafasını rahatsız eden şey de, sistemin karmaşıklığıydı.

Kopernik, 1512-1515 yıllarında uzun bir dizi yoğun yıldız ve gezegen gözlemleri yaptı. Ele aldığı bulmacalar arasında, eski Yunan gökbilimcileri tarafından geriye dönük hareket olarak bilinen ilginç bir olay da vardı.

Mars ve Jüpiter gibi belirli gezegenlerin her gece konumlarını incelerseniz, tuhaf bir şey gözlemlersiniz. Gezegenler gökyüzünde yer değiştirirler. Ancak arada bir, gezegenler durur ve kısa bir mesafe geriye giderler. Sonra da ileriye gitme hareketine devam ederler.

Sonunda Kopernik, Sisamlı Yunan filozof Aristarkus’un dünya ve diğer gezegenlerin güneş etrafında döndüklerine ilişkin düşüncesiyle tanışmıştı. Bu güneş merkezli hipotezin doğruluğuna ikna oldu ve kırk yaşlarındayken konu hakkında kendi fikirlerini ortaya koyan, el yazısıyla yazılmış kısa bir müsveddeyi arkadaşları arasında dolaştırmaya başladı.

Bu kitapta Copernicus, dünyanın kendi ekseninde ve ayın da dünyanın etrafında döndüğünü; dünya ve diğer bütün gezegenlerin ise güneşin etrafında döndüklerini doğru olarak ortaya koydu.

1533 yılında, altmış yaşındayken; Roma’ da, kuramının belli başlı noktalarını papalığın şimşeklerini üzerine çekmeden sunduğu bir dizi konferans verdi. Ama ancak altmışlı yaşlarının sonlarına geldiğinde kitabını bastırmaya karar verdi. Basılan kitabının ilk kopyasını ancak ölüm günü olan 24 Mayıs 1543’te eline aldı. Sonunda De revolutionibus orbium coelestium (Göksel Kürelerin Döngüleri) isimli kitap ortaya çıktı.

Kopernik Neyi Keşfetti?

Tarihsel olarak, bu kitabın basımı modern astronominin, daha da önemlisi modern bilimin başlangıç noktasıydı. Kopernik’in Dünya ve gezegenlerin güneşin etrafında döndüğüne dair çığır açan argümanı, onu bir dizi başka önemli astronomik keşif yapmaya yöneltti. Dünyanın güneşin etrafında dönerken, her gün kendi ekseni etrafında döndüğünü de savundu.

Kopernik gezegenlerin yörüngelerini dairesel olarak düşünmüştü. Bu hata, 17. yüzyılda yörüngelerin eliptik olduğunu kanıtlayan Alman astronom Johannes Kepler tarafından düzeltilecekti.

Kopernik tarafından ortaya atılan sistem, görünüşte basit ve zararsız olmasına karşın, et­kisi yönünden Ortaçağ düşüncesine ölüm darbesi indirmişti. Günümüzde, astronomi, fizik, kimya, teoloji, psikoloji, fizyoloji vb. diyebildiğimiz konular, o zaman içiçe geçmiş küreler biçiminde kabul ediliyordu. Astronominin üstünde de, te­olojiye ait küre yer alıyordu.

Bu ortamda, yerleşik astronomik siste­me bir kez dokundunuz mu, tüm düşünce sistemini alt üst etmiş oluyordunuz. Bunun neticesinde, Galileo onu yeniden canlandırana kadar Kilise onun çalışmasını bir tehdit olarak görüp Kopernik’in kitabını yasakladı. Kilise Kopernik ve Galileo resmi barışı 1990’larda yaptı. Kopernik bilime olan etkisi ve cesareti ile astronomi tarihine geçti.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu