Kampüs

Bilimsel Makaleleri Anlamak Neden Zorlaşıyor?

Araştırma makaleleri bilim insanları için bile giderek daha fazla anlaşılmaz hale geliyor!

Bilim insanları zamanlarının önemli bir bilgisayar başında yazmakla geçiriyor. Bu yazılar arasında en başta deney sonuçlarını derleyen bilimsel makaleler yer alıyor. Bu makaleleri gündelik gazete ve dergilerde yayınlanan makalelerden ayıran şey ise makalelerin hakem değerlendirmesi denilen bir ön elemeden geçmesi.

Bir bilimsel makale yazmak kolay iş değildir. Büyük emekler sonucu ortaya çıkmış bir makale kabul bile edilmemesi olasıdır. Bilimsel makale yazma sürecini burada ele almıştık: Bilimsel Makale Yazma ve Yayınlama Süreci Nasıl Gerçekleşir?

Ancak giderek daha fazla araştırma sonucunda dile getirilen bir sorun daha var. Çok sayıda kısaltma, uzun cümleler ve anlaşılmaz jargon sonucunda bilimsel makaleler giderek anlaşılması daha zor hale geliyor. Kullanılan karmaşık dil, bilim insanı olmayanları ve medyayı yabancılaştırmanın ötesinde, genç araştırmacılar için de hayatı zorlaştırabiliyor.

Bilimsel Makaleler ile İlgili Sorunlar

Avustralya’daki Queensland Teknoloji Üniversitesi’nden bir istatistikçi olan Adrian Barnett ve ekibi 1950 ve 2019 yılları arasında biyomedikal veri tabanı PubMed tarafından indekslenen 24 milyondan fazla makale başlığında ve 18 milyon özette kısaltmaların kullanımını analiz etti.

Kullanılan Kısaltmalar

Bilimsel Makaleler ile İlgili Sorunlar
(AIDS, HIV, DNA) gibi yaygın olarak kullanılan bazı kısaltmalar sorun çıkartmasa da fazla kısaltma kullanımı okunabilirliği engelliyor. Bu da konunun özümsenmesini zorlaştırıyor. Makale genç sporcularda kemik gelişimi ile ilgili. Kaynak: https://europepmc.org/article/med/11932578

Bunun sonucunda başlıklarının %19’unun ve özetlerin %73’ünün en az bir kısaltma içerdiğini buldular. Ayrıca yaklaşık 1,1 milyon kısaltmanın %79’u bilimsel literatürde 10 defadan az kullanılmıştı. Yani bilim dünyasında aslında çok az kişi bu kısaltmaları biliyordu.

Çalışma ayrıca, özetlerde kullanılan kısaltmaların sıklığının 1956’dan itibaren 100 kelimede 0,4 kısaltmadan 100 kelimede 4 kısaltmaya on kat arttığını buldu. Kısacası sadece bilimsel bir makalenin kendisini değil özetini de anlamak giderek zor hale gelmiş durumda.

Uzun Başlıklar, Daha Uzun Özetler

1881 ile 2015 yılları arasında tıp ve biyoloji alanında yayınlanan 700.000’den fazla makalenin analizi bilimsel makalelerde başlıklar ve özetlerin de giderek daha uzun hale geldiğini gösteriyor. 1960’dan beri yayınlanan çalışmalarda zor kelimelerin yüzdesi ve cümlelerin uzunluğu istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor.

Çok uzun cümleler ve zor kelimeler içeren makaleler sadece daha az okunmuyor. Aynı zamanda alıntılanma olasılıkları da azalıyor. Yapılan bir başka çalışma da en fazla alıntılanmaya sahip olan makalelerin başlıkların sadece 10 kelime uzunluğunda olduğunu buldu.

Bilimsel Jargon Kullanımında Artış

Jargon, bir profesyonel veya mesleki grubun özel dilini ifade eder. Bilim jargonu, gündelik dilde başka karşılıkları olmasına rağmen daha az yaygın ve az bilinen kelimelerin bilimsel yayınlarda kullanılmasıyla oluşuyor. Bir başka araştırma da 21.486 makaledeki bilimsel jargon kullanımı ile alıntılar arasındaki ilişkiyi analiz etti.

Yazarlar, başlıkta ve özette kullanılan jargonun, bir makalenin aldığı atıf sayısını önemli ölçüde azalttığı sonucuna vardı. Bilimsel kavramlar çoğu zaman kavranması zor ve bazı durumlarda bilimsel terimler kullanmak elbette kaçınılmazdır. Ancak araştırmacılar giderek anlaşılması zorlaşan bir yazım dili kullanılmasının bununla alakası olduğunu düşünmüyor.

Bilim insanları arasında basit bir anlatım yerine, ağdalı bir dilin makaleyi daha çekici ve etkili kılacağı görüşü oldukça yaygın. Belki de bu yanılsama makalelerin daha az anlaşılır hale gelmesine neden oluyor. Özellikle genç akademisyenler, kendi yazım yeteneklerini kullanmak yerine, hocalarını ya da başkalarını taklit ederek bu eğilimi daha da güçlendiriyor. Bu durumda bilimsel bilgi, toplumun erişimine daha kapalı hale geliyor.

En çarpıcı örnekler de çocuklarda gözleniyor. Araştırmacılar, çocukların bilime olan ilgisinin de bu nedenle zayıfladığının altını çiziyor. Ayrıca, akademik makalelerin araştırmacı olmayan bilgili okuyucular için daha uzlaşmacı bir şekilde yazılması gerektiğinin önemini özellikle vurguluyorlar.

Bu duruma aksi örnekler bulmak elbette mümkün. Örnek olarak göz atmak isterseniz. Fazla Söze Gerek Yok! Dünya’nın En Kısa Bilimsel Makaleleri


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Adrian Barnett, Zoe Doubleday (2020) Meta-Research. The growth of acronyms in the scientific literature eLife 9:e60080; https://doi.org/10.7554/eLife.60080
  • Science is getting harder to read; https://www.natureindex.com
  • Pontus Plavén-Sigray, Granville James Matheson, Björn Christian Schiffler.  View ORCID Profile William Hedley Thompson; doi: https://doi.org/10.1101/119370

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu